Kanalımıza Abone olmayı lütfen unutmayınız.
Bir Sene Boyunca Hayırlı Kaderler Yazılması,
Ömrün Uzayıp O Sene Ölümden Korunulması,
Rızka Bereket Hâsıl Olup İnsanlara
Muhtâc Olunmaması İçin
Berâet Gecesi Kılınacak Altı Rekât Namaz
ve Peşine Okunacaklar.
İmâm-ı Zebîdî ve Şeyh Ahmed Deyrabî
gibi birçok âlim ve fâzıl meşâyih
(Kaddesallâhu Es-rârâhüm)
hazarâtı bu gecenin ihyâsı hakkında
şu beyanlarda bulunmuşlardır:
Allâh dostları içerisinde halefin seleften tevârus
(verâset yoluyla nakl)ettiğine göre,
her kim Berâat Gecesi şu sayılanları yaparsa,
o gece yaptığı
bütün istekler kendisine verilerek
murâdı hâsıl olur:
1. Akşam namazından sonra her rekâtta
bir Fâtiha ve altı İhlas Sûresi okuyarak
altı rekât kılar. murâdı hâsıl olur:
2. Her iki rekâtın selâmından sonra
birer Yâsîn-i Şerîf okur.
Birincisinde ömrüne berekete niyet eder. İkincisinde rızkına bereket ve belâları defetmeye niyet eder. Üçüncüsünde ise insanlardan istiğna (muhtaç olmama)
ve hüsn-ü hâtime (îmânla biten güzel bir gün sona erişme)ye
niyet eder.
En sonunda “Berâat Gecesi duâsı” diye meşhur olan
şu duâyı 10 kere okur.
(ez-Zebîdî, İthâfü’s-sâdeti’l-müttakîn, 3/427; Ahmed ed-Deyrabî, el-Mücerrebât, sh:13)
Şunu da belirtelim ki bu duâ tümü îtibârıyla hadîs-i şerîf olarak rivâyet
edilmeyip, meşâyihın birçoğundan nakledilmişse de, içinde geçen
lafızların bir kısmı âyet-i kerîme, ekserîsi de Ömer ibni’l-Hattâb ve
Abdullâh ibni Mes’ûd (Radıyallâhu Anhümâ) gibi yüce sahâbîlerden
rivâyet edilmiştir. Abdullâh ibni Mes’ûd (Radıyallâhu Anh) bu duâda geçen o kısım
hakkında şöyle bir beyanda bulunmuştur: “Herhangi bir kul bu duâları
yaparsa, mutlakâ geçimine genişlik verilir.”
(İbnü Ebî Şeybe, el-Musannef, rakam:29521, 6/69; ‘Abd ibnü Humeyd, İbnü Cerîr, Âlûsî, Rûhu’l-me‘ânî, 8/244) Bu duâ şöyledir:
“Rahmân ve Rahîm olan Allâh’ın adıyla (duâya başlıyorum). Bütün hamdler âlemlerin Rabbi olan Allâh-u Te’âlâ’ya mahsustur. Allâh-u Te’âlâ Efendimiz Muhammed’e, Ehl-i Beyti’ne ve sahâbesine salât-ü selâm eylesin. Ey Allâh! Sana başvurma yolunu bana cömertliğin gösterdi. Senin huzuruna beni iyiliğin ulaştırdı. Senin nezdine beni keremin yaklaştırdı. Sana gizli kalmayan sıkıntılarımı ancak Sana şikâyet ediyor ve Senden, Sana zor gelmeyecek şeyler istiyorum. Zâten Senin, benim durumumu bilmen, istememe de hâcet bırakmıyor. Ey sıkıntılıların derdini açan Zat! İçinde bulunduğum sıkıntıları benden gider. Senden başka hiçbir ilâh yoktur. Seni tenzih ederim. Gerçekten de ben zâlimlerden oldum.
‘Biz onun duâsını kabûl ettik ve kendisini gamdan kederden kurtardık. İşte müminleri de böyle kurtarırız.’ (el-Enbiyâ Sûresi:88) (şeklinde Yûnus (Aleyhisselâm)a bahşettiğin müjdeye beni de nâil et). Ey herkese iyilik eden, Kendisine ise iyilik edilemeyen Allâh! Ey celâl ve ikrâm sâhibi! Ey lütuf ve in’âm sâhibi! Senden başka hiçbir ilâh yoktur. Sen ki sığınanların desteği, emân dileyenlerin koruyucusu ve korkanların sığınağısın! Ey Allâh! Eğer beni nezdinde bulunan (Levh-i Mahfuz’dan ibâret) Ümmü’l-Kitâb’da, (kâfir ölecek) bir bedbaht yâhut mahrum veya kovulmuş ya da rızkı dar bir kimse olarak yazdıysan, fazl-u kereminle bu şekâvetimi, mahrûmiyetimi, reddedilişimi ve rızkımın darlığını sil.
Beni Ümmü’l-Kitâb’da (îmânla ölecek) bir bahtiyar, rızkı bol ve hayırlara muvaffak bir kişi olarak kayda geçir. Çünkü Sen buyruğu hak olan bir Zat olarak, gönderdiğin peygamberinin lisânına indirdiğin kitâbında: ‘Allâh dilediğini siler, dilediğini sâbit bırakır. Ümmü’l-Kitâb ise sâdece O’nun katındadır.’ (er-Ra‘d Sûresi:39) buyurdun. İlâhî! Kıymetli Şa’bân ayının her hikmetli işin kendisinde ayrılıp kesin karara bağlandığı on beşinci gecesindeki en büyük tecellî hürmetine Senden dileğimiz, bildiğimiz ve bilmediğimiz, en iyi senin bildiğin tüm belâları bizden açıp gidermendir. Şüphesiz ki en ulu ve en iyi olan ancak Sensin. Allâh-u Te’âlâ, Nebiyy-i Ümmî olan Efendimiz Muhammed’e, âline ve sahâbesine çokça salât ve bolca selâm eylesin. Âmîn!” (ez-Zebîdî, İthâfü’s-sâdeti’lmüttakîn, 3/427; Ahmed ed-Deyrabî, el-Mücerrebât, sh:13)
Ещё видео!