Kayıp Küplerin Peşinde
Nergül, ailesinin gömü ve gizemli olaylarla dolu hikayesini dinleyerek büyümüştü. Köyde yol yapım çalışmaları sırasında bulunan sekiz küp, dedesi Halil’in tarlada bulduğu eski paralar ve İstanbul’dan yardım için çağrılan, ancak köye varmadan esrarengiz şekilde ölen Münevver… Tüm bu olaylar, aileyi derinden etkilemişti.
Kazılar sırasında yaşanan garip olaylar, özellikle yılanların ortaya çıkması, herkesi korkutmuştu. Amca Kemal’in kararlılığı bile zamanla yerini korkuya bırakmıştı. Babası Hasan’ın sözü, ailenin bu hikayeden çekilmesini özetliyordu: “O günden sonra o tarlaya bir daha adım atmadık.”
Ancak Nergül’ün aklında hep bir soru kalmıştı: “O gömü gerçekten var mıydı? Ve çıkarılsaydı, hayatımız değişir miydi?” Yine de, içinde bir his babasının kararının doğru olduğunu söylüyordu. Belki de o gömü orada kalmalıydı.
Hikaye burada sona eriyor gibi görünse de, Nergül’ün içinde o taşın ve tarlanın sırrını çözme isteği her zaman diri kaldı. Belki bir gün, o gizemi çözmek onun kaderi olacaktı.
Ещё видео!