İnsanın meydana getirdiği sanat, Allah'ın yaratma kabiliyetinin insandaki tecellisi, sanat eseri de bunun tezahürüdür.
Çalıştığım sâzı istediğim gibi çalamadığım zamanlarda ümitsizliğe düştüğümü gördüğünde Hocam, ''Bu sesleri de, bu sâzı da sana sevdiren Allah... Boşuna sevdirmedi ya? Az daha sabır.'' derdi. Ne hoş ne hakikatli ne derin bir yaklaşımdı o öyle; beni defalarca tefekküre sürüklerdi. Ondan sonra sanatın anlamsız, musikinin uzak durulası bir unsur olduğunu ifade edenler için Allah'ın bu ikramından şimdilik öte olduklarını düşündüm hep.
Cemal Aydın tercümesi ile Sufi Kitap'tan çıkan “Fihi Mâ Fih” adlı eserde Hz. Mevlana olayı oldukça basit bir şekilde, bir o kadar da dokunaklı ifade ediyor. Sanat nasıl, nereden ve neden ortaya çıkar, cevap veriyor:
''Allah Teala; bahçeler, bağlar, çimenlikler, bilimler, sanatlar gibi harikulade ve şaşırtıcı çeşit çeşit şeyler yaratmak istediğinde, gönüllerde bütün bu şeylerin arzu ve talebini uyandırır.
Bil ki bu dünyada gördüğün her bir şey, öte âlemde de mevcuttur. Bir su damlasında gördüklerinin hepsi okyanusta da bulunur; çünkü bu damla o okyanustan gelmedir. Göğün, yerin, arşın ve diğer harikaların yaratılışı böyledir.”
Ещё видео!