Tarihin en büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonu Türkiye'deki hukuk, hırsızlık algısı ve demokratik kriterleri alt üst etti. AKP ve Başbakan Tayyip Erdoğan, yolsuzluk iddialarına kamuoyunun tatmin edecek cevaplar vermek yerine, "Batarsak hepimiz birlikte batarız" psikolojisi ile devletin ve kontrolündeki tüm medyanın imkanlarını seferber ederek hukuku askıya alan adımlar atmaya başladı. Erdoğan bu adımları atarken en yakınında, daha iki yıl öncesinde kendisine "Karunlaştılar" diyen, Genel Başkanı olduğu HAS Parti'nin üyelerini "Aramızda gizli ve sinsi AKP'liler olabilir!" diye uyaran Numan Kurtulmuş bulunuyor.
Şu anki duruşu ile "Hey gidi iktidar hırsı, sen nelere kadirsin" dedirten Numan Kurtulmuş'un AKP ve Başbakan Erdoğan'a yönelik suçlamaları bunlardan ibaret değil elbette. Kurtulmuş, Erdoğan'ı en çok da AKP'nin İsrail politikaları nedeniyle eleştiriyor. Son dönemde Türkiye Gazetesi'nde köşe yazmaya ve Fatih Saraç'ın yönettiği Habertürk Televizyonu'nun Ana Haber Bülteni'ni sunmakla görevlendirilen Balçiçek İlter'in sunduğu Söz Sende programına katılan Kurtulmuş, AKP'nin İsrail politikalarını anlatıyor.
Erdoğan'ın Davos'ta "One minute" demesinin bir öneminin olmadığını, önemli olanın bu duruşu İsrail'e karşı uluslararası diplomaside gösterebilmek olduğunu belirten Kurtulmuş, "One minute dedikten sonra AKP, İsrail yanlısı iki tane adım attı, 'İsrail yanlısı' ifadesini özellikle kullanıyorum" dedikten sonra, BM'nin Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nda, İsrail'in nükleer kapasitesi var mı yok mu diye oylamasında AKP'nin çekimser kaldığını, İsrail'in OECD üyeliğini de onaylayarak, İsrail'e büyük bir diplomatik zafer kazandırdığını ifade ediyor.
