ÇİRKİN USTA!
Lakabı "Çirkin Usta" olsa da aslında çok güzel bir insan Ahmet Çelebi. Lakabı babasından geliyor. İlkokul sonrası tanışmış taşlarla. Taşı yontmuş, kırmış, dizmiş ömür boyunca. Ama emekli bile olamamış. Gurbeti köyü ve çevresi olmuş. Yörede bir çok eseri var. Camiler, çeşmeler, okullar, köprüler, değirmenler, şömine ve evler... Şimdi seksenli yaşları aşmış eşiyle köyünde birbirlerine yaslanarak yaşamını sürdürüyorlar. Bir devrin el işçiliği taş ustalarının son temsilcisi. Helalinden kazanıp helal dairesinde geçen bir ömürden süzülen damlalar gibi bir kayıt yaptık.
TAŞ
Merhametsiz kalpleri sana benzetirler,
Sana dilsiz, sana ruhsuz dediler:
Halbuki senindir değirmendeki beste, Seninle biçim verir ruhuna heykeltraş
Sana yanılır dert, sana vurulur baş,
Milyonlarca yıl, milyarlarca insanın taptığı taş,
Sensin kucaklayan mehtabı.
Surlarla sütunlarla çeşmeler, kemerler senden yapılır,
Senden yapılır Allah'a uzanan merdivenler.
Ve Namaz vakti Müslümanlara senden haykırılır,
Günahkar kulları Allah taş edermiş.
Görmedim ama inanırım.
Hatta bir gün gelecek gökten yağacaksın sanırım.
Taşlardır bekâ taşlardır ebediyet.
Taştan başka tarihe ne bırakır ki medeniyet.
İnsanoğlu taş olur baş yarar.
Taşı taş üstüne kor yapar bir yandan da durmadan yıkar.
Bir gün gelir yatılır boylu boyunca şehrin musalla taşına,
Ve yine bir taş dikilir başına,
İşte bu taştır insanoğlundan bâki
Üstünde bir tarih bir Fatiha ve Hüve'l-bakii.
