Fizik ödülünün bilgisayarcılara verilmesi biraz ortalığı karıştırdı. Fakat bu Nobel Komitesi, bu fizik ödülü ile eski fizik, tıp, kimya kompartımanlarını parçalayıp havaya uçurunca herkes aha neler oluyor diye kulak kabarttı. Ve bu yılki Nobelleri ilginç hale getirdi. Birden bilgisayar bilimcileri aslında uzun zamandır hak ettikleri ödülü almaya başladılar. Makine öğreniminin temellerini atanlar da bir başka temel bilimin ilk harcını karmışlardı, hele uygulaması öyle hızlı gelişti ki yapay zekâ adı bile yavan kaldı bugün. Bunu yazacağım ama önce uzun zamandır yaşadığımız bu süreç hakkında birkaç söz edeyim.
Aslında uzun zamandır bilim giderek bütünleşiyor; fizik, kimya, tıp, makine, elektronik, mühendislik, biyoloji, bilgisayar, hatta bunlara ekonomi vb.ni de katabilirsiniz. Birbirinden ayrı veya ilişkisiz gibi görünen kendi kompartımanı içinde yaşayan, öğrenilen, öğretilen, tatbik edilen bilim dalları olarak görünüyor. “Ne okuyorsun? Jeoloji. Yahu keşke matematik okusaydın veya yükselen bilgisayar, hatta elektronik...” Aslında bu görünüşe bakmayın, epeydir, tüm bilim dalları arasında kendisine yakın diğer sınırdaş, yandaş, onsuz olmaz bilimlerle bir iç içelik çoktan başlamıştı. Artık ne tıp tıptı, ne fizik fizik ne kimya kimya...
Arkeoloji bile bugünkü halini arkeoloji, kimya, botanik, genetik, moleküler biyoloji vb. gibi dallarla birlikte yürümeye başladıktan sonraya borçludur. Arkeoloji artık eski eser bulmakla ilgili değil. Tüm yan bilimlerle birlikte eski varlık bilimini, toplum bilimini, hayatı vb. mümkün olduğunca gerçeğe yakın ortaya çıkarmaya yöneldi. Arkeometri diye olmazsa olmaz bir toplu bakışın içine girdi. Geçmiş yaşamı anlayıp yeniden kurgulama yönünde ilerliyor ve önümüze eski yaşanmışlığın, kültürel ilişkilerin, pozitif bilimlerin yardımıyla bambaşka bir hikâye koyuyor. Bütünleşmenin geçmişi yeni değil. Mesela yıllardır duyarız: Mekatronik! Büyük bir evliliğin, mekanik bilimi ile elektronik (ve elektrik tabii) birleşmesinin adı. Orada kalmadı tabii ki bilgisayar-yazılım mühendisliğini de içine aldı. Bugün kullandığımız neredeyse tüm elektronik cihazları mekatroniğin ürünü olarak görebilirsiniz. Bazı üniversitelerimizde mekatronik lisans öğrenimi var, çok sayıda meslek yüksek okulunda da. Çoğu üniversitede yüksek lisans olarak da okutuluyor. Mekatronik mühendisler var.
Bir örnek verdim sadece. Tıp bilimi, elektronik ile fizik ile matematik ile genetik ile moleküler biyoloji ile vb. birlikte el ele yürüyor. Doktorluk bir meslek ama tıp bilimi başka bütünleşik bir dünyanın parçası. İnsanı anlamak, aslında doğayı anlamanın ve çözümlemenin yollarından biri. Bitki bilimi de moleküler biyoloji, davranış bilimi, hatta elektronikçiler ve bilgisayarcılar ile eklemlenince bütünleşik bir doğa biliminin bir parçası. Hayvan dünyası, böcek dünyası hepsi doğanın bileşenleri. Şöyle diyebilirsiniz: Bir doğa var ve bütün bilimler bir kenarından tutmuş onu anlamaya çözmeye çalışıyor.
Hava bilimi, yarın hava nasıl olacak basit cümlenin ötesinde bir olay. İçinde matematik var, fizik var, istatistik var. İstatistiksel fizik ana girdilerden biri, karmaşık olayları anlamak için. Atmosfer bilimi o kadar karmaşık ki ünlü kaos teorisyeni (bu da bir bilim dalıdır, doğrusal seyretmeyen, deterministik olmayan, öngörülemeyen büyük olayları anlamanın bilimi) Edward Norton Lorenz üzerinde çalıştığı kaosu anlatmak için mesela Pekin’de bir kelebek kanat çırpsa ABD’de fırtına kopabilir benzeri bir kurgu ile açıklar. Kendileri hem matematikçi hem de meteorologdur ve kaos teorisi başlangıç koşullarında bir farklılığın, sonuçları çok farklı durumlar olaylar yaratır der. Meteorolog biliminde matematik, deniz /okyanus, jeoloji biliminden tutun her şey var. Yarın devam: Önce ayrıl sonra birleş.
* Bu köşe yazısı, yapay zeka tarafından seslendirilmiştir. [ Ссылка ]
Ещё видео!