Trabzon/Maçka/Şolma Yaylasında tek başına yaptığım güzel bir kampı daha geride bıraktım. Çok kötü bir yol ile ulaştığım 1800 rakımlı yaylaya yaklaşırken yoğun bir sis bastırdı. Kamp atacak yeri bile bulmakta zorlandım. Bel hizasına kadar gelen otların içinde uygun bir yer seçip, çadırımı kurdum. Etrafta ne bir ev, ne de bir insan. Tamamen doğayla iç içe, baş başa. Ateş, yemek, çay derken gece oldu. Gece boyunca çakal sesleri bana eşlik etti. Ayı gelme ihtimaline karşı ateşi sürekli olarak canlı tuttum. Mis gibi temiz bir havada güzel bir uykunun peşinden sabah erkenden kalktım. Sabah sis kalkmış, yayla tüm güzelliğiyle karşımda duruyordu. Testere dişli aslan pençesi otu toplayıp demlediğim çay ile birlikte kahvaltı ve doğa yürüyüşü. Öğleden sonra toparlanıp Trabzon'a dönmek için yola çıktım. Yolda harika bir sürpriz olarak, dişi bir Kızıl Geyik karşıma çıktı. Akşama doğru eve varırken, güzel hatıraları yanımda, muhteşem güzellikleri Şolma Yaylasında bıraktım.
Ещё видео!