10 Nisan 1919
Akşamdan yağmur yağmıştı. Beyazıt Meydanındaki kaldırım taşları henüz kurumamıştı. Aylardır süren ihanetin sonucunu almak için hükümet, Darağacını meydanın ortasına kuruyordu. Asılan hükümetin bir memuru değil, bir ulusun kendisi idi. İdam mahkumu Mehmet Kemal Bey şöyle seslendi; ‘Millet ve memleket uğruna şehit olan Boğazlayan Eski Kaymakamı Kemal diye yazın mezar taşıma.’
Osmanlı, Mondros Antlaşmasını imzaladıktan sonra, İngiltere ile birlikte ‘savaş suçları ve İngiliz esirlere kötü muamele’ konusunda Türk ordusu içinde ve hükümetin tayin ettiği memurlar arasında garip bir cadı avına başladı.
Hükümet içeride isyancı Ermenilerden, Taşnak çetelerinden yakalananları ya Rusların üzerine sürülecek yada cephe gerisine tehcire yani göçe zorlayacaktı. Tehcir edilenlere mezalim yapıldığı iddia edildi. Damat Ferit hükümetine İngilizlere yanaşmak için yeni bir şans doğmuştu. Hemen bu suçları işleyenleri yargılaması için Divan-ı Harb-i Örfi mahkemeleri kuruldu.
Mahkeme Üyeleri;
İzmir’i Yunanlılara teslim eden Mirliva Ali Nadir
İttihat ve terakki düşmanı Nemrut Mustafa olarak bilinen Mirliva Süleymaniyeli Mustafa Paşa
Artin Musdicyan (Ermeni)
Misak Magaryan (Ermeni)
Moiz Zeki ((Yahudi)
Dimitraki Efendi (Rum)
Yargılanacaklar
Muhammer Bey (Eski Vali)
Reşit Bey (Eski Vali)
Sabit Bey (Eski Vali)
Memduh Bey (Eski Vali)
Ve Mehmet Kemal Bey (Kaymakam)
Mehmet Kemal Bey, Yozgat tehciri esnasında Boğazlıyan Kaymakamlığı görevindeydi. Bölgede ermeni çeteler cirit atıyor, masum köylüleri, yaşlı, çocuk demeden öldürüyorlardı.
Görevi hiç kolay değildi. Bir yandan köyleri bu zulümden koruyup kurtaracak, diğer yandan göç ettirilecek Ermenilerin güvenle yola çıkmalarını sağlayacaktı. Ama Ermeniler, asılsız iddialarla soykırıma uğradıklarını, mallarının yağmalandığı yalanını haykırdılar. İngilizlerde fırsatı kaçırmadı. İhanetlerle dolu Damat Ferit Hükümeti, kurtların önüne atacak bir kurban bulmuştu. Hiyerarşiye göre en zayıf halka Mehmet Kemal Bey idi.
Tutuklanıyor.
Konya’da Ziraat Müfettişliği yaptığı sırada tutuklanıp İstanbul’a götürüldü. 25 Ocak 1919
Yargılanıyor.
‘Şahsım üzerinden bir ulusu mahkûm etmek istiyorsunuz’ dediğinde onu bu dediğini duyacak bir adalet yoktu karşısında.
Savunmasında ‘Ben aldığım emirleri yerine getirdim. Sürgün edilenlere insani şekilde davrandım. Vicdan azabı duymuyorum. Kimsenin ölümü için emir vermedim.’ dedi.
Kurban seçildiğini O dahil herkes biliyordu. 5 Şubat – 8 Nisan 1919
Karar açıklanıyor.
İdam kararı açıklandığında kimse şaşırmadı.
Ermeni Komiteleri, İngilizler, İşbirlikçiler ve basiretsiz satılmış hükümet maksadına ulaşmışlardı. 8 Nisan 1919
10 Nisan 1919
Akşamdan yağmur yağmıştı. Beyazıt Meydanındaki kaldırım taşları henüz kurumamıştı. Aylardır süren ihanetin sonucunu almak için hükümet, Darağacını meydanın ortasına kuruyordu. Asılan hükümetin bir memuru değil, bir ulusun kendisi idi. İdam mahkumu Mehmet Kemal Bey şöyle seslendi; ‘Millet ve memleket uğruna şehit olan Boğazlayan Eski Kaymakamı Kemal diye yazın mezar taşıma.’
14 Ekim 1922 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi, Kemal Beyin aziz hatırasına vefa borcunu ödedi. Milli şehit ilan edip ailesine ömür boyu maaş bağlandı.
Her dönem kendi kurbanlarını seçer.
Dönem sona erdiğinde ise yarına ulaşanlara birer kahraman daha hediye bırakmış olurlar.
Şairin dediği gibi ‘bir yarına gidenler kalır birde yarınlar için direnenler…’
Metin Yazarı: Ozan Dursun
Hazırlayan ve Sunan: Uğur Hepdiker
Ещё видео!