Aslında bacağında varisi olanın diğer yerlerinde de varis olma riski vardır ama bu riski hastaları bırakın tedavi edenler bile görmezden geldiler. Önlem almadılar. Mevcut tedavi yöntemlerine baktığımızda varis hastalığının tedavi edilmesine rağmen tekrarladığını gördük. Oysa amaç geçici tedavi olmamalıydı. Hastalarımızın kalıcı bir tedavi yöntemine ihtiyacı vardı. Akgül tekniği de işte tam bu sebeple ortaya çıktı. Akgül tekniği, yalnızca bir ameliyat tekniği değildir, doğru ekip ile yapılan kalıcı bir tedavi yöntemidir; bu ekipte kalp ve damar cerrahları, anestezi uzmanları, radyoloji uzmanları, fizyoterapist ve psikologlar bir arada çalışmaktadır.
İlk olarak radyoloji uzmanı ile birlikte "damar haritalama " işlemini yapan Prof. Dr. Ahmet Akgül , hastanın vücudundaki yalnızca varis olarak görünen damarları değil bağlantılı tüm damarları görüntülüleyip kayıt altına almaktadır. Çünkü bacakta olan ağrının kaynağı karındaki görünmeyen bir damar olabilmektedir. Problemin kaynağının tespitinden sonra o nedene yönelik işlemler başlamaktadır. Varisin yalnızca görüntüsü değil aynı zamanda kaynağı da tedavi edilmektedir. Ve bu düzeltme işlemi direkt kaynak üzerinde noktasal yaklaşımla yapılır yani bozuk olan damar varsa tüm damar çıkarılmaz, bozuk yer onarılır. Bu yeri de "damar haritalama" ile tespit edilir, yatarak yapılan Doppler ile değil.
Eğer varise neden olan kaynak, bozulmuş bir kapakçık ise hastaya yapılacak tüm işlemler tek tek ders anlatılır gibi tahtaya çizilerek anlatılır. Yani hasta işlem sırasında neler yapılacağını ve sonucun nasıl olacağını işlemlerden çok daha önce görecek ve anlayacaktır.
Varisli damarları olan bir kişiye yalnızca varis tedavisi yapılması yeterli olmayabilir, çünkü varisli bir bacakta selülit ve/veya tromboflebit ve/veya lenfödem ve/veya lenfanjit eklenmiş olabilir. Ayrıca Türkiye'nin ilk ve tek hem kalp ve damar cerrahı hem de gerontoloji profesörü olan Prof. dr. Ahmet Akgül'ün damar yaşlanmasını önleme projeleri ile bu hastalarda cilt altı kılcal damarların da gençleşmesini sağlamaktadır. Bununla birlikte varis tedavisi yaptıracağınız hekimin hem damar yaşlanması hem varis hem lenfödem hem de bacak yaralarını tedavi edici yetileri bulunmalıdır. Çünkü vücut bir sistemdir ve bu sistemde bir yapının bozulması diğer yapıları da bozacaktır. İşte yandaki resimde hem selülit hem de damar antiageing yapılan bir hastamızı görüyorsunuz.Gittiğiniz birçok doktor, "ben bunu düzeltirim, diğeri için başka birine git" demiştir, halbuki damar sistemi tüm doku ve organlarla içiçe geçmiştir, yani "ben bacağın varisli damarına köpük tedavisi yapacağım ama bacağındaki lenfödemden anlamam" diyen bir yerde tedaviyi düşünemezsiniz.
Ameliyat kararı çıkarsa Akgül Tekniği kullanılmakta yani hastanın varise sebep olan bozuk kapakçığı dışardan konulacak sentetik bir yama ile değil, kendi dokusuyla onarılır. Böylece ameliyat sonrası enfeksiyon, allerji, damar yıpranması oluşmaz. Hastanın kalbe kadar bakıyoruz zira problemin kaynağı sadece bacak değildir bu hastalık kalp ile doğrudan bağlantılıdır. Bu sebeple bu hastalığın tedavisinin kalp ve damar cerrahları tarafından yapılmasının gerekliliğini de ortaya koymaktadır. Yaşanacak en küçük bir aksaklık sonucu damara müdahale edilmesi gerekmektedir.
Cevabı siz verdiniz! Dünyanın EN BÜYÜK varis hastalıkları tedavisi sersine sahip olan (30 000'in üzerinde) Prof. Dr. Ahmet Akgül, yalnızca varis değil aktif olarak her türlü kalp ve damar ameliyat ve tedavilerini yapmaktadır.
Ещё видео!