ALKIŞLARLA DUALARLA ANILARLA SEVGİ VE ÖZLEMLE YAŞADI, YAŞATILDI.
ARADAN TAM 20 YIL GEÇTİ TÜRKİYE SANAT GÜNEŞİNİ HİÇ UNUTMADI. ZİRA O GÖNÜLLERİ FETHETMİŞ
ADINI YÜREKLERE KAZIMIŞTI.
TANE TANE O AKICI VE VURGULU SESİ İLE TÜRK SANAT MÜZİĞİ TARİHİNDE ADINI YAZDIRDI.
1951 DE PERİHAN ALTINDAĞ SÖZERİ'NİN HASTALANDIĞI BİRGÜN HAYATININ FIRSATINI YAKALAMIŞ VE TAM 45 DAKİKALIK CANLI YAYINLA KİM BU GENÇ ADAM DEDİRTMİŞTİ.
İŞTE O GÜN BAŞLAYAN SANAT YAŞAMINA TAM 200 BESTE 600 Ü AŞKIN PLAK VE KASET 18 FİLM TİYATRO OYUNCULUĞU VE ŞİİR KİTAPLARI SIĞDIRDI.
SANATA VE ESTETİĞE YATKINLIĞI ONA FARKLI ALANLARDA BAŞARININ KAPISINI ARALAMIŞTI.
ZEKİ MÜREN GEÇMİŞTE ADETA BİR AYİN CİDDİYETİ VE MESAFESİ İLE İCRA EDİLEN TÜRK SNAT MÜZİĞİNİ GÖRSEL BİR ŞÖLENE VE YARATICI BİR SAHNE PERFORMANSINA DÖNÜŞTÜRDÜ. BİRÇOK İLKE O İMZA ATTI.
SAHNE EKİBİNE İLK O TEK TİP ELBİSE GİYDİRDİ. DAHASI GÜNDELİK HAYATTTA KULLLANMASINLAR DİYE O GİYSİLERİN YAKASINA SATEN KUMAŞ DİKTİRMİŞTİ. SEYİRCİSİNE HİÇ ARKASINI DÖNMEDİ. SAHNEDEN BİLE ARKA ARKA YÜRÜYEREK ÇIKARDI. SAHNEYE HAKİM OLMAK İÇİN SAHNE DÜZENİNİ T ŞEKLİNENE ÇEVİREN İLK OYDU. GÜZEL SANATLAR AKADEMİSİ YÜKSEK SÜSLEME BÖLÜMÜNDEN MEZUNDU. BU AKADEMİK BİRİKİMİNİ KENDİ KOSTÜMLERİ İÇİN KULLANDI. SAHNEYE BİRBİRİNDEN IŞILTILI GÖZALICI RENGARENK GİYSİLERLE ÇIKTI. HEPSİ ONUN TASARIMIYDI. BU GİYSİLERE AD DA TAKMIŞTI.
KİMİN ADI UZAY YOLU, KİMİNİN DE GLADYATÖRDÜ.
KURALLARI VARDI. GAZİNODA HİÇBİR SANATÇI ONUN SESLENDİRDİĞİ PARÇALARI REPERTUVARINA ALAMAZDI. GAZİNO PATRONLARIYLA YAZILI SÖZLEŞME YAPMAZ, ZEKİ MÜREN SÖZÜ VERİRDİ. BİRKAÇ PARÇADAN SONRA MUTLAKA GİYSİ DEĞİŞTİRİRDİ. SAHNEDE EN AZ 2 SAAT KALMALIYDI. AKSİNİ KABUL BİLE ETMEZDİ. ZEKİ BÜREN HAYRANLARIYLA EN ÇOK BULUŞAN SANATÇILARDAN BİRİYDİ. YILDA 100 DEN FAZLA KONSER VERİRDİ. O KONSERLERDE GİYSİLERİNDEN SAHNEDE KULLANILAN SALINCAĞA KADAR HEMEN HER PERFORMANSI OLAY OLURDU. YAŞADIĞI TOPLUMUN AYKIRI YÜZÜYDÜ. KİMSE ONUN YAŞAM TARZINI SORGULAMAZ KİMSE ZEKİ MÜĞRENİ YARGILAMAZDI. NAZİK VE MESAFELİ ÜSLUBUYLA CİNSEL KİMLİĞİ İLE İLGİLİ SORULARA HİÇ KİMSE KİMSEYİ YATAKTA GÖRMEDİĞİ YA DA DÜNYADAKİ BÜTÜN SANATLARI VAR EDEN VE HALA YAŞATAN PRİMA SANATÇILAR DA EŞCİNSELDİR DİYE YANIT VERECEKTİ. 1980'DE KUŞADASI'NDA VE 1980'DE DE PARİS'TE GEÇİRDİĞİ KALP KRİZLERİ SONRASI DİNLENMEYE ÇEKİLDİ. ANCAK HİÇ KİMSE O DİNLENMENİN EBEDİ BİR İNZİVAYA DÖNÜŞECEĞİNİ TAHMİN EDEMEDİ. SADECE 1984 YILINDA BODRUM'DA MUHTAÇLAR İÇİN SON BİR KONSER VERDİ. SONRASINDA ZAMANA KARŞI DİRENEMYEN YAŞLANMIŞ KİLOLANMIŞ YIPRANMIŞ BEDENİYLE ANIMSANMAK YERİNE HAYRANLARININ HAFIZASINDA YER EDEN HALİYLE ANILMAYI TERCİH ETTİ. BU ÖYLE BİR TERCİHTİ Kİ TAM 12 YIL BOYUNCA SADECE SAHNELERDEN DEĞİL KAMUSAL HAYATTAN BELİNİ ETEĞİNİ ÇEKMEK ZORUNDA KALACAKTI. TA Kİ 1994 YILINA KADAR. 24 EYLÜL 1996'DA TRT'NİN ONUN İÇİN HAZIRLADIĞI BİR ÖDÜL TÖRENİNE KATILDI. HEYECANLIYDI. İLK KEZ CANIM DEDİĞİ SEYİRCİLERİNİN ÖNÜNE ÇIKACAKTI. O GÜN GİYDİĞİ ELBİSESİNİN İSMİ NE GARİPTİR Kİ "SON GECE" İDİ. SAHNE YAŞAMINDAKİ O İLK KULLANDIĞI MİKROFON HEDİYE EDİLDİĞİNDE O HEYECANA KALBİ DAYANAMADI.
ŞARKISINDAKİ GİBİ TÜM MAL VARLIĞINA MEHMETÇİK VAKFINA VE TÜRK EĞİTİM VAKFI'NA BAĞIŞLAMIŞTI. TÜRKİYE ONU SAHNEDE TANIMIŞ VE YİNE SAHNEDE YİTİRMİŞTİ.
ZEKİ MÜREN BODRUMUN PAŞASI SAHNELERİN SANAT GÜNEŞİ TÜRK SANAT MÜZİĞİNİN EŞSİZ BESTECİSİ VE YORUMCUSU OLARAK UĞURLANDI. GERİDE KULAKLARI OKŞAYAN YÜREKLERE HİTAP EDEN SESİ VE ÖZLEMİ KALDI. ARTIK UZAKLARDAYDI...
Ещё видео!