Bu hikaye yaşıtlarıyla hiç uçurtma uçurmayan, daha 6 yaşındayken kendini sanata adayan, ben bir kadın sevdip deyip onun kollarında ölmek için dua eden, Yakın dostu Ayhan ışık’ı kaybedinceonun yerine içki şişelerini koyan, yaşadığı tüm acılara ragmen gülümsemeyi başaran, geceleri uyanıp oğlunun başını okşayan bir adamın yani sadri alışık’ın hikayesi.. kimi zaman müjgana okuduğu şiirlerde kaybolduk, kimi zaman turis ömer olup çıktı karşımıza. Ama o her zaman bizden biriydi…Kırk dört yıllık sanat yaşamında can verdiği her karakterle yüreğimize işlemişti o. ezbere değild hiçbir cümlesi, hepsi yürektendi…
O doğduğunda 5 nisan 1925’I gösteriyordu takvimler. Hakiki istanbulluydu beykoz’da açtı gözlerini hayata. Gerçek adı sadrettin’di ama ailesi ona hep sadri diye seslenirdi. O da alışmıştı bu isme, o sebepten sanat yaşamında da sadri adını kullandı. Tiyatro aşkı yüreğine düştüğünde daha küçücük bir çcouktu. Izlediği piyesleri, sinema filmlerini düşünerek geçerdi günleri. Ama ailesi onun bu merakına karşı çıkyordu. Bundan ötürü lise yıllarına kadar hayallerine çok da yaklaşamamıştı. Ama okul saati biter bitmez kendini tiyatro salonlarına tardı. Sonunda dayanamadı ve lise eğitimini yarıda bıraktı.güzel sanatlar resim bölümüne kaydoldu. Tiyatro yapmaya da devam ediyor kendini sanatla yoğuruyordu adeta. Onun bu alanda başarılı olacağını fark eden ailesi de karşı çıkmaktan vazgeçti. Babası onun için aynı zamanda bir akıl hocasıydı. Babasının da sanat yaşamında kendisini detseklediğini fark edince artık sadri’yi kimse durduramıyordu. Takvimler 1944ü gösterdiğinde sadri alışık ilk öneml film deneyimini günahsızlar adlı filmle yaşadı. Bunca heves, bunca emek ve bunca yetenek elbet fark edilecekti.oyunculuğuyla dikkat çekmeyi başarmıştı artık. Filmler ardı ardına geliyordu. Onun o doğal hali seyirci tarafından çok sevilmişti. Ama daha başrole çıkmamıştı. Sonuçta daha çok yeniydi bu sektörde. Istanbul macerası, sevdiğim sendin, Istanbul çiçekleri gibi filmlerde yan rollerde oynadı. Yan rol olmasına ragmen kamera önünde adeta devleşiyor, zaman zaman başrolü bastırdığı oluyordu. Bu durum yapımcıların da dikkatini çekmişti ki onu öne çıkarmaya kararlılardı. Artık karşımızda gerçek bir jön vardı.. ah güzel Istanbul filmiyle tam bir Istanbul beyfendisi olarak çıktı seyircisinin karşısına. Emel sayın.2la birlikte oynadığı acı hatıralar filmindeyse gazinoların arkasında yaşanan gerçekleri göstermişti bize o muhteşem oyuncuuğuyla..
Ve bir gn bir tiyatro oyununa gitti. O oyunda atilla ilhan’ın kardeşi çolpan ilan’da vardı. Çolpan o dönemlerde küçük rollerle sahneye çıkıyordu daha.. sadri salona girdiğinde etrafı kadınlarla çevrilmişti. Sadrinin se gözü sahnedeki çolpana takılmıştı. Bu küçücük kızları kim alıyor buraya deyiverdi.. Başta biraz bozulan Çolpan İlhan, Sadri Alışık’a duyduğu hayranlıktan olsa gerek, sadece gülümsemekle yetindi.
Sadri Alışık için evli olmak çapkınlık yapmasına engel değildi. O dönem Neriman Alışık’la evli olduğu halde her gün başka biriyle görülebiliyordu. Çolpan İlhan da tüm bunlara şahit oluyordu. Zaman akıp geçerken sadri be çolpan aralarından su sızmayan iki arkadaşa dönüştü hatta birkaç tiyatro oyununda birlikte oynadılar. Yalnızlar Rıhtımı filminden sonraysa ilişkileri şekil değişmeye başladı. Aralarındaki çekime koyamıyorlardı. 1959 yılına damga vuran '' Yalnızlar Rıhtımı'' filminin çekimleri karaköy köprüsünde tam 19 gece sürmüştü. Çolpan ve sadri samimi sahnelerin sonunda yaşadıklarının sadece rol olmadığını fark etti. Tüm o aşk dolu sahneler gerçekti aslında .
Ama ortada büyük bir sorun vardı: Tüm bunlar yaşanırken Çolpan İlhan o dönemde askerde olan Fikret Hakan’la nişanlıydı..hatta fikret askere giderken çolpanı sadriye emanet etişti. Çolpan İlhan, Sadri Alışık’ın hayatının aşkı olduğuna emindi, Fikret Hakan’a bir mektup yazarak Sadri ile evleneceğini söyledi ve yaşananlardan dolayı kendisini affetmesini istedi. Tabii fikret hakan için çok acı bir olaydı bu ama hakan yıllar sonar verdiği i bir röportajda şöyle söylemişti: “Çolpan beni terk ettikten sonra çok canım yandı. Sonrasında onunla aynı filmlerde rol aldık ama hiçbir şey olmamış gibi yaptık. Ona hiçbir gün sitem etmedim Sadri ölene kadar birbirlerine âşık kaldılar. Demek ki gerçek bir aşk yüzünden terk edilmişim.”
Sadri ve çolpan’ın bu büyük aşkıysa kısa sürede nikah dairesine gitti. evlilikleri 1960’ta oğulları Kerem’in doğuşuyla taçlandı.
Sadri Alışık babasının ona yaptığı gibi o da oğlu Kerem'i hep uyurken severdi. Baba olmanın verdiği o büyük sorumluluk ile işine daha da sıkı sayısız filmde rol aldı. küçük hanımefendi, ah müjgan ah, serseriler kıralı , turist ömer daha sayamayacağımız onlarca baş yapıt.
#SadriAlışık #Çolpanİlhan #FikretHakan
