İnsan kulağı alemdeki tüm sesleri duyamamaktadır. 20 Hz ve 20000 Hz arasındaki konuşma frekansı bölgesini duyar. Bunun altındaki infrasound denilen alçak frekanstaki sesleri ve üzerindeki Ultrasonic denilen çok yüksek frekanstaki sesleri duyamaz. Bunlar ancak bu yüksek frekansları algılayan cihazlar ile kaydedilebilir.
Asrımızda bilim ve tekniğin gelişmesi ile alemde çok yüksek frekansta ses çıkaran, atmosferden tutun güneş sistemindeki bir çok gezegenin çıkardığı ultrasonik sesler kayıt altına alınmıştır. Bunların içlerinde en ilginç olanı Bilim adamlarının Pulsar diye isimlendirdikleri, ismi Kur’an da Tarık yıldızı olarak geçen ve kendisine yemin edilen bir yıldızdır. Evet ismi Tarık olan bu yıldız tıpkı kapıyı çalan bir kimsenin çıkardığı ses gibi ses çıkartmaktadır. İşin en ilginç yanı ise Arapçada Tarık kelimesinin kapıyı çalan manasında olmasıdır.
TÂRIK, aslında “tark” kökünden ism-i fâildir. Tark, bir ses işitilecek şekilde şiddetle vurmak, çarpmaktır. Buna göre “târık”, esasen “tokmak vurur gibi şiddetle vuran ve kapıyı çalan” demektir.
Bundan 1400 yıl önce bilim ve tekniğin olmadığı bir zamanda kapıyı çalan manasında Tarık olarak bildirilen bu yıldızın bu zamanda keşfedilen sesinin tıpkı kapı çalması şeklinde olması ne ile izah edilebilir?
Eğer Kur’ana haşa beşer kelamı dersek o zaman Peygamber efendimiz (s.a.v.) in bundan 1400 sene önce bu ultrasonik sesleri, yüksek frekans algılayan cihazlar ile kaydedip sonra buna Tarık dediğini kabul etmek zorunda kalırız ki bu fikri kabul edebilecek yeryüzünde tek bir insan yoktur.
Ещё видео!