Tahmîs:(ﺗﺨﻤﻴﺲ) i. (Ar. ḫams “beş, beşte birini almak, beşe tamamlamak”tan taḫmіs) edeb. Dîvan edebiyâtında bir gazeli, her beytinden önce birinci mısrâlarının kāfiyelerine uygun üçer mısrâ eklemek sûretiyle beşer mısrâlık kıt’alardan meydana gelmiş bir manzûme hâline getirme, beşleme: Tahmiste başlıca şart, ilâve edilen mısrâlarla esas şiirin bir mânâ bütünlüğü göstermesidir. Bu bir nevi edebiyat kuyumculuğudur ki herkesin kârı değildir. Üstâdâne olmayan tahmislerde esas ve ilâve mısrâlar birbirlerine neyzen bakışı ile bakarlar (Tâhirü’l-Mevlevî). Onun, şâir Fâizî’nin, “Taâm u emn ü âsâyiş gibi bir ni’metim vardır” mısrâını ihtivâ eden gazelini tahmis ederek yaptığı beste (…) unutulmaması gereken eserlerdendir (Ahmet H. Tanpınar).
KUBBEALTI LÜGATI
Hattat Ali Hüsrevoğlu abimizin mezkur şiir (Söz Meydanı) hakkındaki düşünceleri:
"Büyük üstad Mâhir İz “Yılların İzi” adlı hâtırâtında dönemin büyük şâirlerinin şiir türünde verdikleri eserlere nazîreler yazıldığını, bunların en sonuncusuna tartışmasız büyük şâirimiz Yahyâ Kemâl’in “Söz Meydanı” başlıklı şiirini yazıp yayınladıktan sonra bu şâhesere bir nazîre yazabilen şâirin çıkmadığını kaydediyor. Gerçekten böyle bir şâhesere nasıl bir nazîre yazılabilir? "
Ещё видео!