Türkiye’nin önde gelen iktisatçılarından Prof. Eser Karakaş, uzun yıllardır Fransa’nın Strasbourg şehrinde yaşıyor.
Almanya sınırındaki kentin köklü kurumlarından Strasbourg Üniversitesi’nde akademik hayatını sürdüren Prof. Karakaş, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 100 binlerce insanın hayatını etkileyen KHK mağdurlarından aynı zamanda.
2008’den bu yana üniversitede verdiği dersler nedeniyle İstanbul ve Strasbourg arasında mekik dokuyan Eser Karakaş, 15 Temmuz sonrası yine ders vermek üzere gittiği Fransa’dan bir daha dönmemiş.
Strasbourg’da iken 675 sayılı KHK ile İstanbul Üniversitesi’ndeki görevine son verildiğini öğrenen Prof. Karakaş ile video söyleşi gerçekleştirmek üzere buluştuk.
Logosunda ünlü aktris Hülya Koçyiğit'in gözü bulunan dünyanın en eski beş sinema salonundan biri olan Strasbourg Odyssee Sineması’nda bir araya geldiğimiz Eser Karakaş, koronavirüs salgını sonrası maskesiz dolaşmayanlardan.
Röportajı da maske ile yapmak istese de ses sorunu olabileceği kaygısını dile getirerek, onu ikna edebildim.
Yöneticiliğini, Mayıs 68 olaylarında Fransa'da öğrenci olan Faruk Günaltay’ın yaptığı Odyssee’nin içerisinde kahvelerimizi ısmarladıktan sonra çekim için gerekli kurulumu yaparak sohbete başlıyoruz.
Hem kişisel yaşamı hem de politikadan eğitim ve ekonomiye varıncaya kadar birçok farklı konudaki görüşlerini sorduğum Karakaş, daha önce çok gündeme gelmeyen başlıklara dikkat çekiyor.
Özellikle son dönemde ismi öne çıkanlardan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın AKP iktidarı dönemindeki bazı politik duruşları için sert eleştiriler yönelten Prof. Karakaş, Türkiye için uzun bir süre her şeyin bittiğini düşünüyor ve tekrar toparlanma olamayabileceğinden bahsediyor.
Türkiye halkının yüzde 80-85’inin hukuk devleti istemediğini ileri süren Karakaş, 17-25 Aralık’ın bir yönüyle ihtirasa kurban gittiğini belirtirken, 15 Temmuz’la ilgili ise ABD’deki Bill Clinton yargılaması örneği veriyor.
