Bir şeyin kıymetiyle ilgili bakış açısı farkı, müminle kâfir arasındaki farka yol açıyor! Bazıları dünyayı kıymetli saydıklarından mesailerini vakitlerini dünya ile harcarken, diğerleri dünya ile bu mesailerini heba etmektense Allah'ın ayetleriyle ilgileniyorlar, bu demek değil ki onlar hiç dünya ile meşgul olmuyorlar, kazanmak için Allah Azze ve Cellenin emri dolayısıyla belli bir meşguliyetleri var bununla uğraşıyorlar ama bu onların vakitlerini bütünüyle alacak şekilde gelişmiyor. Toplamaya çalıştığımız şeyler aslında baştan Allah Azze ve Celle tarafından taksim edilmiştir ve bunun bizim çabamızla biriktirmemizle alakası yoktur, Cenabı Hak," kim dünyadan isterse biz veririz ama dilediğimiz kadarını dilediğimiz kimseye" buyurmaktadır. İstikametini dünyaya yöneltenler! Kur'anda Cenabı Hak iki şeyden söz ediyor, bir, bunlara çokça versek bile bunlarla mutlu ve hoşnut bir yaşama kavuşmayacaklarını tersine sıkıntılı bir maişet geçireceklerini, iki, bu varlığı verip vermemenin de kendi elinde olduğunu, kendisine kaldığını bildiriyor. Kur'anda çok çabalayınca illaki verildiğine dair doğru orantılı bir ilişkiden söz edilmez, çabalarsan Allah verir gibi bir ayet Kur'anın hiçbir yerinde yoktur, dolayısıyla Allah Azze ve Celle Biz taksim ettik dediği, maişetin miktarını zaten Kendisinin ayarladığını ve bunu da sınav için araç olarak kullandığını haber vermektedir!
Ещё видео!