Sömürünün arttığı şu günlerde 1 Mayıs nedir?
1 mayıs nasıl ortaya çıkmıştır?
İşçi sınıfı sahip olduğu haklara nasıl ulaşmıştır?
1 Mayıs
Fabrikada 14 saat çalışan Mehmet'in, emekli olmasına rağmen çalışmak zorunda olan Ali amcanın günü, okurken çalışmak zorunda kalan Ayşe'nin günü ve daha göremediğimiz milyonlarca işçinin günü.
Bugünlerde daha çok hissediyoruz eşitsizliği, düzenin kokuşmuşluğunu ve artık yutmuyoruz atılan palavları.
Sürekli aynı gemideyiz diyenlerle bırakın aynı gemide olmayı aynı sahilde bile değiliz!
Açlıktan kıvrananlar ile ejder meyveli smoothie tüketenler nasıl aynı gemide olabilir?
Ekmek alacak parası olmadığı için intihar edenlerle evine kebabçı çağırabilenler nasıl aynı gemide olabilir?
Neden hakkını arıyor bu işçiler ? Neden meydanlara çıkıyor ?
1880'li yıllarda, yani çalışma şartlarının çok kötü olduğu yıllar, küçük çocukların karın tokluğuna çalıştırıldığı ve 14-15 saate kadar varan iş günlerinın olduğu yıllar...
Şirketler eşi görülmemiş bir hızla büyürken, işçiler, işyeri güvenliği, sağlık koşulları, örgütlenme ve grev gibi en temel haklarını dahi tanımayan bir siyasi ve hukuki sistem ile karşı karşıyaydılar.
ABD ve Kanada'da sendikalar ve diğer örgütlerin yükselttiği mücadele sonucu 1 Mayıs 1886'da yaklaşık 350 bin işçi greve çıktı. Tarih işçi sınıfının böylesine örgütlü ve kararlı tepkisine ilk kez tanık oluyordu. Tüm ülkede yaşam durdu. İşçiler üretimden gelen güçlerini kullanıyordu.
İşçilerin bu topyekün isyanı, işverenlerin tepkisini çekti. Chicago'da greve çıkan 40 bin işçinin eylemini bastırmak için, saldırılar düzenlendi. ışverenler grev kırmak için sokak çeteleriyle anlaştı. Sokak çeteleri bir taraftan işçilere saldırıyor, bir taraftan da grev kırıcılığı yapıyordu. Grevci işçilerle sokak çeteleri arasında çıkan kavga sırasında, polisin işçilerin üzerine ateş açması sonucu 4 işçi yaşamını yitirdi.
Hükümet ve işverenler, işçi eylemini kolay kolay içlerine sindiremiyordu. 1 Mayıs sonrası işten atmalar, baskılar yoğunlaştı. Olaylara neden oldukları gerekçesiyle 8 işçi hakkında idam istemiyle dava açıldı. İşçiler idam cezasına çarptırıldı.
Dört yiğit işçi önderi Albert PERSONS, Adolph FISCHER, George ENGEL ve August SPIES, 1 Mayıs 1886 yılında 8 saatlik iş günü mücadelesinde önderlik yaptıkları için idam edildi.
Albert PERSONS isimli işçi, özür dileme şartıyla affedileceğinin söylenmesi üzerine, mahkeme heyetinin karşısında tarihe geçecek sözlerini söyledi: "Bütün dünya biliyor suçsuz olduğumu. Eğer asılırsam cani olduğumdan değil, emekçi olduğumdan asılacağım."
İşçi önderlerinin cenaze törenine yüz binlerce insan katıldı. ABD'de yaşanan bu olaylar uluslararası işçi örgütlerini harekete geçirdi.
II. Enternasyonal 1889'da Paris'te düzenlediği kongrede, Amerikan işçilerinin mücadelesini desteklemek amacıyla dünya çapında gösteriler düzenledi. 1890'dan başlamak üzere 1 Mayıs'ı da, "Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü" olarak kabul etti.
Bugün işçi sınıfı yıllık izin, sağlık sigortası ve emeklilik gibi birçok hakka sahipse bu patronların işçilere verdiği bir lütuf değil aksine işçilerin mücadele ederek, bedel ödeyerek ve ödeterek kazandığı haklardır.
Bitirirken işçilere şair Nihat Behram'ın dizeleri ile sesleniyoruz:
Tek umut ki - yaşam bitti demeye varmıyor dilim -
O da çocukların sesleri..
İsyan edin
İsyan edin
İsyan edin
Ещё видео!