"Başka Kayda Rastlanmadı: Reşad Ekrem Koçu ve İstanbul Ansiklopedisi Arşivi" sergisi kapsamında hazırlanan "Melankoli ve Kent" açık ders serisinin üçüncüsünde mimar ve editör Neslihan Şık, melankolinin “yerleri”, “zamanları” ve “tezahürleri”ne bakarak, hem çok tanıdık hem de bir o kadar anlaşılmaz olan bu kavramın izini sürüyor.
--
Diderot ve d’Alembert’in ansiklopedisinde (1751-1772) melankoli tanımı, “Kusurluluğumuzun alışıldık duygusu”* diye başlar. Antik Çağ’da Hipokrat’ın bu terimi dört bedensel unsuru açıklarken kullanmasından itibaren melankolinin onlarca farklı tanımı yapılır: Hastalık, ruh hâli, kültürel bir kavram ya da mizaç. Miskinlik olarak görülüp günah sayıldığı dönemler de vardır, unutmaya karşı bir direniş olarak yüceltildiği dönemler de.
Freud ise Yas ve Melankoli (1917) başlıklı makalesinde bir kayıp sonrası zahmetli fakat beklendik olan yas süreci ile çatışmalı, uzun ve geçmek bilmeyen patolojik bir durum olarak melankoli arasındaki farkı ele alır. Bu metnin ardından melankoli ve kayıp sıklıkla birlikte anılır; 20. ve 21. yüzyılda melankoli üzerine yapılan çoğu çalışmanın dayanak noktası bu kayıp teması olur.
*Diderot ve d’Alembert, "Ansiklopedi ya da Bilimler, Sanatlar ve Zanaatlar Açıklamalı Sözlüğü" (çev. Selahattin Hilav), İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 1996.
#İstanbulAnsiklopedisi #ReşadEkremKoçu #SaltGalata
Ещё видео!