ÜLFET VE YENİLENME…
YENİLENME…
İnsan hem cismanî, hem de rûhî, kalbî ve vicdanî, yani bütün
manevî varlığıyla devamlı yenilenmek durumundadır. Yoksa önce
zayıflamaya başlar, sonra da yavaş yavaş ölür. Nasıl ki vücudumuz
senede iki defa yenileniyor, ölen hücreler atılıyor ve yenileri yaratılıyor.
Aynen öyle de, manevî bünyemiz diğerinden daha fazla değişmeye
ve eskimeye maruz kalabiliyor. En başta imanımızın devamlı yenilenmesi
gerekiyor. Allah'a olan imanımızın, ahirete olan, hesaba, kitaba olan
imanımızın, Efendimize olan imanımızın ilâ âhir… yenilenmesi gerekiyor.
Ülfet Nedir?
Eskimenin, pörsümenin, partallaşmanın, rutinleşmenin,
heyecansızlığın, aşk ve şevksizliğin unvanı olan ülfeti şöyle açıklıyabiliriz:
“Ülfet, insanın bir şeye karşı alışkanlık peyda etmesi, sağında,
solunda, önünde ve arkasında gördüğü çok orijinal ve harika şeylere karşı
lâkayt ve alâkasız kalması demektir. Zamana ruha bir kuruluk,
bir hamlık ve kabukta dolaşma hâkim olur; öyle ki artık kalbler,
kaskatı hâle gelir ve insan da vurdumduymaz olur…”
Metafizik gerilim, iç coşkunluğu, aşk, heyecan ve şevk potansiyeli,
mânevî duygularımızın daima aktif hâlde bulunması, bizi dine ve ibadetlere
sevkedip koşturacak bir güç kaynağıdır. Kalb merkezimizin daima enerjik
bulunması, aksiyon ve hamle ruhuyla şahlanmış, canlanmış bir ruh hâlinin
kesintisiz oluşu demektir. Ne var ki, zamanla bu canlılık da ülfet ve ünsiyet
tozu-toprağıyla perdelenebilir; korlar küllenip, duygu ve latîfeler sönebilir.
Ve neticede de tamamen sönme, pörsüme, hatta kokuşma devresine
girilebilir.
Ülfet ve ünsiyetle metafizik gerilimin kaybolması,
aslında fıtrat ve yaratılışımızın gereğidir. Nasıl vesvesenin gelmesi
elimizde değilse, aynı şekilde, çok defa ülfete karşı koymak da
elimizden gelmez. Hususiyle imanda mertebe kat'edememiş, kalbî
ve ruhî hayatını gerçekleştirememiş kimseler için bu fıtrat kanununu
aşmak, oldukça zor ve hatta imkânsızdır…”
İmanda Yenilenme…
Ülfet ve ünsiyet sadece yapılan işlerle ilgili olarak meydana gelmez.
İnsan iman konusunda bile ülfete maruz kalabilir.
Ebu Hureyre (ra) anlatıyor: Allah‘ın Resulü (sallallahu aleyhi
vesellem), bir keresinde yanındakilere: "İmanınızı yenileyiniz" dedi.
Sahabiler: "Ey Allah‘ın Resulü! Biz imanımızı nasıl yenileyeceğiz?" diye sordular. Hz. Peygamber: "Lâ ilâhe illallah sözünü çokça tekrarlayınız" buyurdular. (Taberani, Müsned)
İbadette Yenilenme…
Zaten bütün ibadetlerimiz birer yenilenme vesileleridir. Günde beş vakit
namaz bizi hergün yenilemek içindir. Senede bir ay oruç yıllık bakım gibidir.
Hac tam bakım mesabesinde bir yenilenmedir.
Hizmette Yenilenme…
Bir yenilenme hamlesiyle hareket başlatılırsa, ondan sonrası zaten gelir
Allah'ın izniyle. Defalarca denemişizdir. Bir gün yapılması gereken bir iş,
gidilmesi gereken bir yol vardır, nefsimize çok ağır gelebilir. Ama bütün
zorluk yola çıkıncaya ve işe başlayıncaya kadardır. Bütün bunlar demek oluyor ki; hizmete ara vermek motoru soğutmak gibidir. Şartlar ne olursa olsun, mümkün olan ne ise o seviyede hizmetin içinde ve aktif olunmalıdır. Sabrımızın bile aktif olması gerekir.
Ещё видео!