MUTLULUK SİZİN DE, SİZİN DE, SİZİN DE HAKKINIZ!

Kalbinize dikkatle bakın! Mutlu musunuz? Dünyevî hedeflerin dur durak bilmediği ama hiçbir hedefin sizleri mutluluğa götüremediği bir dizayn içinde misiniz yoksa? Eğer öyle iseniz, acaba hiç düşündünüz mü bütün çabalarınıza rağmen neden bir türlü o aradığınız huzurun içinde değilsiniz?

Sevgili kardeşlerimiz! Sizler, hepiniz Allahû Tealâ'nın sevdikleri, sevilmeye lâyık gördüklerisiniz... Eğer mutlu değilseniz, bilin ki bir eksiğiniz var; mutluluğunuz için gereken olmazsa olmaz o ilk adımı henüz gerçekleştirmediniz...

Sizler, yoksa hâlâ Allah'ın davetini işitmiş değil misiniz?

O Allah... Bizim Rabbimiz. Rabbimizin bir daveti var ki, dünya hayatında olması gereken yegâne hedefimiz...

Allahû Tealâ hepimizi bir tek hedefe, Kendisine davet ediyor sevgili kardeşlerimiz.

13/RA'D-14: Lehu da'vetul hakk(hakkı), vellezîne yed'ûne min dûnihî lâ yestecîbûne lehum bi şey'in illâ kebâsitı keffeyhi ilel mâi li yebluga fâhu ve mâ huve bi bâligıh(bâligıhî), ve mâ duâul kâfirîne illâ fî dalâl(dalâlin).
Hakkın daveti O'nadır (Kendisinedir, Allah'adır). O'ndan başkasına davet ettikleri (şeyler), onlara bir şeyle icabet etmezler. Onlar ancak suya, onun ağzına, suyun ulaşması için avucunu açmış kimse gibidir. O (su), ona ulaşacak değildir. Ve kâfirlerin daveti, dalâletten (su nasıl onların ağızlarına ulaşamıyorsa, dalâlette olanlar da hidayete ulaşamaz) başka bir şey değildir.

Ve "dileyin" diyor Rabbimiz, "Ölmeden evvel Bana ulaşmayı dileyin... İsteyin vereyim, arayın bulacaksınız." diyor sevgili kardeşlerimiz.

Evet! Yanlış duymadınız! Kalbinizden sıcacık sevgi dolu bir yakarış yükselecek Allah'a... Bir ermiş evliya olmayı dileyeceksiniz... Yunus gibi, Mevlâna gibi âşık olmak Allah'a. Ve bu dünyada ermek ona bütün erenler gibi.

Gözyaşları içinde her şeyden kesilerek diyeceksiniz ki: "Ey Yüce Allah'ım! Nasıl onca ermiş evliyan varsa, ne olur benim de ruhumu bu dünya hayatında Sana ulaştır. Ben de ermiş evliyalarından olayım. Amin."

İşte bu dua sevgili kardeşlerimiz! Bu duayla yeniden doğduğunuzu hissedecek, bir mutluluk denizinde daim artan bir sevgiyle Hakk'a vasıl olmanın o doyumsuz güzelliğini içinizde hissedeceksiniz. Değil mi ki insanın kalbi şifa bulmuşsa bütün uzuvları şifa bulmuştur. Kalbe şifa vermenin yolu ise size Allah'ın sır kapılarını aralayacak olan bir tek dilektir.

Öyleyse hemen şimdi bir kalbi yakarışta bulunun siz de Allah'a. Allah'tan Allah'ı istemek, bir müjde kapısının anahtarıdır sevgili kardeşlerim. Şûrâ-13, Ra'd-27 ve Ankebût-5 bu müjdenin bütün insanlık için açık birer ispatıdır. Öyleyse hemen şimdi siz de Allah'tan Allah'ı dileyin ve sonrasında kalbinize dolacak bir büyük aşkla sizi Allah'a ulaştıracak olan mürşidinizi Allah'tan isteyin.
Unutmayın ki Allah'ın davetine icabet ederek Allah'a ulaşmayı dilemek de, sizi Allah'a ulaştıracak olan vesileye, mürşidinize tâbî olmanız da üzerinize farzdır sevgili kardeşlerimiz ( Rûm-31, Maide-35).

Ve unutmayın ki mutluluğunuz sadece Allah'tan Allah'ı dilemekte saklı... O halde dileyin ve erişin siz de en sevgili olana... Yapmanız gereken tek bir şey var; bir tek dua ve bir hacet namazı... Gerisi ona ait... Sizi Kendisine ulaştıracak olan Allah'a.

[ Ссылка ]
[ Ссылка ]
[ Ссылка ]

свернуть