Fotoğraflardan oluşturduğum bu video da Bozcaada’yı gezerek keşfedelim ve günümüzde de faaliyetlerini sürdüren Dream Valley Olives Çiftliğinden çekim için izin alarak Bozcaada zeytini ve zeytin yağı üretimi nasıl yapılıyor göreceğiz. Bozcaada Türkiye’nin üçüncü büyük, Ege Denizi’nde ise Gökçeada’dan sonra ikinci en büyük adası ve Çanakkale ilinin nüfus bakımından en küçük ilçesidir. Yüzölçümü 40 kilometrekare anakaraya uzaklığı 6 km’dir. Bozcaada Anadolu anakarasındaki Geyikli’deki Yükyeri Limanında yaklaşık 4 deniz mili uzaklıkta ve Çanakkale Boğazının girişine yakın bir konumdadır. Ada Geyikli’ye yaklaşık 5 kilometre uzaktadır. Geyikli iskelesinden hem yolcular hem de otomobiller için feribot seferi yaklaşık 35 dakika alır. Bozcaada büyülü atmosferiyle huzurlu tatil arayanların en çok tercih ettiği yerlerin başında geliyor. Akvaryum berraklığındaki masmavi denizi, adanın el değmemiş sessiz koyları, tarihi konaklarla süslü sokakları ve başka güzellikleri ile turizm her yıl artmaktadır. Bozcaada Kalesi, kıyı boyunca sıralanan yel değirmenleri ve ünlü Polente Feneri ile bir zamanlar Rumlar ve Türklerin bir arada yaşadığı adada tarihi Rum kiliselerinden (Meryem Ana Kilisesi), Osmanlı dönemi camilerine kadar birçok tarihi hazineyi de yakından görme şansı bulabilirsiniz. Bozcaada’yı feribotla ulaşırken tüm görkemiyle kalesi sizi karşılar. Bozcaada Kalesi hem denize hem de adaya hakim konumuyla görülmeye değer bir tarihi hazinedir. İyi korunmuş kalenin kimler tarafından yapıldığı bilinmiyor. Bozcaada’nın en çok ziyaret edilen turistik noktalardan biri de 1861 yılında inşa edilen etkileyici Polente Feneridir. Batı burnu üzerinde yer alan bembeyaz fener 30 metre yüksekliğinde olup ışığını 15 mil öteye kadar yollaya bilmektedir. Aynı zamanda yanında 17 tane devasa rüzgar gülü sıralanmaktadır. Bu rüzgar türbinleri adanın elektrik ihtiyacının karşılanması amaçlı 2000 yılında kurulmuştur. Ada tüketiminin 30 kat fazlası enerji üretiyor. Türbinlerin sadece bir tanesi adanın enerji ihtiyacını karşılamaya yetiyor. Bozcaada ‘da Rum Mahallesinde ne kadar vakit geçirirseniz geçirin, aklınızın bir kenarında hep o güzel sokaklar kalır. Bakımlı renkli evlerinin önündeki çiçekler, sarmaşıklar, begonviller sokaklara ayrı hava katar. Taş mimarili tarihi konakları ile dikkat çekmektedir. Bozcaada’nın bulunduğu coğrafyadan farklı, kendine özgü bir iklim yapısı bulunuyor. Akdeniz ikliminin etkisi altında olmakla birlikte boğazın tam çıkışında yer alması nedeniyle kuzey rüzgarlarını bolca almaktadır. Bu durumdan dolayı nem oranının düşük olması sebebiyle iyi üzüm yetişmesine olanak sağlıyor. Bozcaada’da Bağcılık ve Şarapçılık 3000 yıllık birikimiyle adanın geçmişten günümüze ulaşım mirası. Bağcılık ve şarapçılık adada sürekli konuşulan konuların başında gelir. Yetişkin olup da nasıl şarap yapıldığını bilmeyen yok gibi. Bağlar yılın 12 ayı özenle bakım gerektiriyor. Çünkü iyi şaraba giden yol iyi üzümden geçiyor. Bağbozumu her sene eylül ayının ilk haftası düzenlenen bir festivalle kutlanıyor. Bozcaada’nın kendine has dört çeşit üzümü var bu üzümler Kuntra(Karasakız), Karalahna, Vasilaki, Çavuş dur. 1990 ‘larda modern tesislerin kurulması ve markalaşmaların başlamasıyla ada şarabı bugünkü ününe kavuşmuştur. Adada 6 şarap üretim hanesi vardır. Aralarında en eski olanı 1925 tarihli Çamlıbağ (Yunatçılar) dır. Şarap Fabrikalarına yakın bulunan şarap evlerinde şarap içimini ve tadımını yapabilirsiniz. İzleyeceğiniz video da Zeytin oluşumunun evreleri ve zeytin yağı üretim aşamaları olarak çiçeklerinin açması, meyve oluşması, zeytinlerin hasat zamanı toplanması ve yağ çıkartılması, zeytin yağlarının özel tasarım kaliteli şişelerin içerisine koyulması ve hasat sonu zeytin dallarının budanması, Budanan dalların makine ile biçilerek gübre olarak kullanılmasını göreceksiniz. İyi seyirler.
