İsrailoğulları tarihte daha ziyade esaret, sürgün ve ezginlikle anılsa da İsrail tam tersine işgal, talan ve yayılmacılıkla özdeşleşmiş durumdadır. Önce Filistinli yerel halkın topraklarına el koymak ve açık hava hapishanelerinde yaşamaya mecbur etmekle başlamış, sonra komşularının tamamıyla kanlı savaşlara girerek onlardan da alabildiği kadar toprak alma cihetine gitmiştir.
7 Ekim’de aldığı darbenin toplumda yarattığı ölümcül travmayı aşma kaygısıyla Gazze’de giriştiği soykırıma muhtelif sebeplerle ara vermek zorunda kalınca kuzey cephesini harlandırarak Hizbullah üzerine yürüme hevesine kapıldı. Örgüte, içeriden aldığı inanılmaz bir destekle, benzersiz darbeler vurarak neredeyse bütün komuta kademesini savaş dışı bıraktıktan sonra Lübnan içlerine yürümek onun için hiç de zor olmayacağa benzemektedir.
İsrail doğrusu bunu ilk kez yapmıyor. İlkinde hangi bahanelerle işgale yeltendiğini ve hangi parametlerle harekâtını sürdürdüğünü anlamaksızın günümüzdeki faaliyetlerinin hedef ve mahiyetini kavramak hiç de mümkün olmayacaktır. Bu çalışma, dünü anlamaya çabalarken aslında Siyonist rejimin askerî-siyasî mekanizmasının işleyiş biçimini çözümleme gayesi gütmektedir.
ABONE OLMAYI VE BİLDİRİMLERİ AÇMAYI UNUTMAYIN:
[ Ссылка ]
Burası; haberi, hikayeyi, toplumsal meseleleri, küresel krizi, politikayı anladığın yer.
Belgesel serileri, özel içerikler ve infografiklerle dijital medyada biz de varız.
Bizi sosyal medya hesaplarımızdan da takip et. Unutma, hikayeyi anladığın yerdesin!
#tvnetx'i takip et!
[ Ссылка ]
[ Ссылка ]
[ Ссылка ]
