Reform hareketleri ile kilise eleştirilmeye başlandı. Eleştiriler beraberinde sosyal kurumların yeniden düzenlenmesi düşüncesini doğurdu.
Bu durum Avrupa’nın siyasi ve sosyal dengesini temelden sarstı.
Aslında Martin Luther'in reformlarının amacı mezhep ya da ekol kurmak değildi.
Martin Luther'den sonra gelen din adamları, krallar ve prensler papalığın otoritesinden bıkmışlardı.
Kral ve prenslerin bir kısmı devlet otoritesini papalıktan ayırmak için Protestanlığa sıkıca bağlandı.
Martin Luther'in düşünceleriyle açığa çıkan reform hareketlerinin siyasallaşması, Avrupa devletlerinin iç ve dış işlerindeki dengeyi bozdu.
Fransa ve Almanya başta olmak üzere 16. yüzyılın ortalarında Protestanlar ve Katolikler arasında birçok çatışma yaşandı.
Bu çatışmaların merkezinde tek kral, tek din ve tek hukuk düşüncesi vardı.
Olayları çözme yerine başka inanç ve mezheplere karşı bir duruş içerisinde olan yöneticiler, tarihe mal olan katliamlar yaptı.
Bir süre sonra çatışmaların son bulmayacağını anlayan avrupa devletleri, barış yoluna gitti.
Mezhep çatışmalarının son bulması için, Katolik kutsal roma cermen imparatorluğu ile protestan alman prenslikleri arasında Augsburg Barış anlaşması imzalandı.
Bu anlaşmanın temel ilkesi, KRALIN DİNİ NEYSE HALKININ DİNİ DE ODUR şeklinde belirlendi. Her iki tarafta bunu kabul ederek anlaşmayı onayladı.
Augsburg anlaşmanın imzalanması, 60 yıl sonra yaşanacak 30 yıl savaşlarının da sebebi olacaktı.

Şunlarda İlginizi Çekebilir:

➤ DİRİ DİRİ GÖMÜLEN OSMANLI PADİŞAHI
➥ [ Ссылка ]

➤ KEFARETİN BEDELİ: HERKÜL'ÜN 12 GÖREVİ
➥ [ Ссылка ]

➤ ANTİK ROMA'NIN İĞRENÇ YÜZÜ
➥ [ Ссылка ]

свернуть