161-162 – 163- 164. MEKTUPLAR
 RİSALE-İ NUR MİRASI KİME AİTTİR?
 BEDİÜZZAMAN’DAN, YAKIN TARİH VE CUMHURİYET TARİHİ DEĞERLENDİRMELERİ
 BEDİÜZZAMAN’A GÖRE TEK PARTİ DÖNEMİNDE CHP NASIL OLMALIYDI?
KONULAR
RİSALE-İ NUR TARİHİ
1. KONU: BİR MİRAS OLARAK RİSALE-İ NUR (1. KONUŞMACI)
81. mektupta “Vasiyetnamemdir” başlığı altında ve dipnotunda isimler zikrederek yazdığı mektuptan farklı olarak, bugünkü konumuz olan 161. Mektupta, Bediüzzaman, vefatı durumunda, talebelerine Risale-i Nur’un miras bırakılması konusunda bir “durum değerlendirmesi” yapmaktadır. Buna göre, Bediüzzaman Risale-i Nur mirasını vefatından önce dağıtmak niyetindedir. Bunun gerekçesini mektupta açıklamaktadır. Bu açıklama doğrultusunda............ hocama birbiriyle ilişkili 2 sorum olacak.
 SORU-1: Bu mektuba istinaden, Bediüzzaman, Risale-i Nur’un şakirtlerine Risale-i Nuru nasıl paylaştırmaktadır; özellikle bu paylaşımda yer almanın şartlarından olan “Haslar” şahs-ı manevisinin bir ferdi olmanın şartları nelerdir?
 SORU-2: Bu çerçevede, ayrıca, Risale-i Nur basan yayınevlerinin Üstadın burada sözünü ettiği vefatından sonraki zamanlara ait endişesini haklı çıkardıkları söylenebilir mi?
2.KONU:RİSALE-İ NUR VE CUMHURİYET TARİHİ
Bediüzzaman 1922’de Ankara’da gördüğü vaziyetin geleceğine ilişkin duyduğu kaygılar nedeniyle Ankara’dan uzaklaşmış, Van’a çekilmiş, 1925’te doğudaki Şeyh Said ayaklanması sonucu tedbiren oradan alınıp Isparta’ya sürgün edilmiştir.
Burada, kaderin sevkiyle Risale-i Nur hizmetini başlatmıştır. 1925-1950 arasındaki CHP’nin diktatörlük baskısıyla insan hak ve hürriyetlerine yaptığı sayısız tecavüzlerle İslam’ın yok edilmesi politikalarının uygulandığı dönemde, Bediüzzaman yeni bir hizmet başlatmış ve bugün dünya çapında yayılmasını sonuç vermiştir. 1940’lı yıllara gelindiğinde Hilmi Uran’a Emirdağ Lahikasında 164. mektup olarak yerini alan meşhur mektubunu yazmıştır
Sorularım 164. mektup çerçevesinde iki grupta olacaktır.
Birinci grupta Hilmi Uran ve CHP,
İkinci grupta ise Bu mektup çerçevesinde Osmanlı son döneminden günümüze tevarüs eden cereyanlar, politikalar ve uygulamalar bağlamında olacaktır.
2.1. KONU: HİLMİ URAN VE CHP ( 2. KONUŞMACI))
 SORU-1 Hilmi Uran kimdir? Bediüzzaman neden Hilmi Uran’ı muhatap almıştır? Mektubun yazıldığı tarihsel bağlamın özellikleri nelerdir? Mektup konusu olarak İslam aleminin sosyolojik analizlerinin yapıldığı mektupta hangi dış politika düsturlarını çıkarabiliriz?
 SORU-2 Lütfen güncel siyasetten bağımsız olarak ve tarihsel bağlamı içinde; Bediüzzaman’ın CHP’ye yaptığı uyarılar/ikazlar nelerdir? Ayrıca CHP’ye biçtiği rol nedir? CHP’yi yönlendiren birkaç adam ve çevrelerindeki % 5 kesim kimlerdir?
***
2.2. KONU: YAKIN TARİHTE İKİ CEREYAN: POLİTİKALAR, UYGULAMALAR VE TAHRİBATLAR ( 3. KONUŞMACI))
 SORU-1 Türkiye tarihinde, Osmanlının son dönem fikri hareketlerini temsil eden cereyanların (İslamcılık, Türkçülük, Batıcılık) tevarüsüne de bakıldığında, Bediüzzaman’ın bu mektupta 2 cereyan dediği cereyanlar hangi şekillerde sosyal ve siyasi sahnede yerini almıştır? Üstadın bu iki cereyan hakkındaki değerlendirmeleri nasıldır? Bu cereyanlar tarihsel midir, sürekli midir?

свернуть