Mevlânâ Müzesi, Konya'da bulunan, eskiden Mevlâna'nın dergâhı olan yapı kompleksinde 1926 yılından beri faaliyet gösteren müzedir. "Mevlana Türbesi" olarak da anılır.
(Yeşil Kubbe) denilen Mevlana'nın türbesi dört fil ayağı (kalın sütun) üzerine yapılmıştır. O günden sonra yapı faaliyetler hiç bitmemiş, 19. yüzyılın sonuna kadar yapılan eklemelerle devam etmiştir. Osmanlı sultanlarının bir kısmının Mevlevi tarikatından olması Türbe'ye özel bir önem verilmesini ve iyi korunmasını sağlamıştır.
Müze alanı bahçesi ile birlikte 6.500 m² iken, yeri istimlak edilerek Gül Bahçesi olarak düzenlenen bölümlerle birlikte 18.000 m²ye ulaşmıştır. Müzenin bahçesinde yer alan I. Selim tarafından yaptırılan şadırvanın göbeğinin Germiyanoğulları Beyliği tarafından hediye edildiği söylenir.[1][2]
Ücretsiz olmadan önce,bağlı bulunduğu Kültür Bakanlığı'na en çok gelir getiren ikinci müzeydi. (Birinci Topkapı Sarayı müzesi)
Mevlana hakkında menkıbelerin anlatıldığı Ahmed Eflaki'nin kitabı "Arifler'in Menkıbeleri"nde[3] Mevlana'nın babası için türbe yaptırmak isteyen devrin sultanına "gök kubbeden daha görkemlisini yapamayacağınıza göre zahmet etmeyin" dediği rivayeti yer alır. Türbe, Mevlana'nın ölümünden sonra inşa edilmiştir.
Sultan Selim Camii
Mevlâna Müzesinin yanında bulunmaktadır. II. Sultan Selim’in Konya Valiliği sırasında 1558 yılında yapımına başlanmış ve 1567 yılında tamamlanmıştır. Klâsik Osmanlı mimarîsinin Konya’daki en güzel örneklerinden biridir. Plan itibari ile İstanbul’da bulunan Fatih Câmiine benzemektedir. Merkezî kubbe ile örtülü mekân tek yönden yarım kubbe ile genişletilmiştir. Yedi kubbeli son cemaat mahalli ile iki minaresi bulunan câminin iç mekânı kalem işi ile tezyin edilmiştir.
Ещё видео!