2001 EKONOMİK KRİZİ ÖNCESİNDE DURUM NASILDI
16.11.2018
SAAT: 13.00
[ Ссылка ]
[ Ссылка ]
Ekonomi tarihimizin yaşanmış en büyük üç ekonomik krizinden biri olan 21 Şubat 2001 krizinden sadece bir hafta önce Milliyet Gazetesi’nin 1. Sayfa manşet haberinin başlığı şöyle idi:
“Bir günlük aşk molası”…
Haber alt başlığında ise şunlar yazıyordu:
“Ne siyaset ne ekonomi… Halkın gündeminde sadece ‘Sevgililer Günü’ var. Restoranlarda barlarda yerler doldu. Gül fiyatları 50 milyona kadar çıktı”…
*
Bunu neden mi hatırlattım?..
Kimileri birkaç sektörde 50-60 bin kişinin lüks tüketim kuyruğuna girdiklerini, falanca marka otomobil almak için gün beklendiğini hatırlatıp soruyorlar:
“Bu ekonomi mi krizde?”…
Efendiler…
2001 krizinden bir hafta öncenin Türkiye’si de sizin tarif ettiğiniz bugünler gibiydi ama…
İktisadi tsunami geldi ve öyle bir vurdu ki…
“Elle gelen düğün bayram” bile diyemedik…
*
Efendiler!..
Ben kamu görevimi yapıyorum.
Bu kriz öyle ya da böyle gelecek.
Artık tedbir alınsa da gelecek…
“Kriz nedir?” diye sorarsanız bir kere daha söyleyeyim:
Kriz, Safi Milli Gelirin eksiye ya da nüfus artış hızının altına düşmesidir…
Kriz, 4600 bin kişiye yeni iş sahası açılmış olmasına rağmen işsizler ordusuna 266 bin kişinin daha katılmasıdır…
*
Erdoğan’a gönül vermiş siyasi amigolar: “Bugün o gün değil, ekonomi çok iyi” diyebilirler…
O halde buyurun o günlerden bir manşet başlığı daha.
Yine Milliyet’ten yine birinci sayfa:
“Ecevit’i kandırdılar”…
Ecevit kim?..
Dönemin Başbakanı tabii ki…
Ya kandıranlar?..
MHP ve ANAP’lı bakanlar…
*
Gazeteler nasıl peki?..
Çok neşeli…
Çok şen çok şakrak…
Gece hayatının ne kadar parlak olduğu anlatılıyor…
Kadınların şıklık yarışları ve lüks otellerde yapılan pahalı düğünlerin görüntüleri yayımlanıyor…
Yani…
O günün gazeteleri de bugünün gazeteleri gibi “ekonomi tıkırında” muhabbetinde…
*
Eğlence dünyası ünlülerinden ve Ak Parti genel Başkanı Erdoğan’ın sarayda ağırladığı Alişan’ın, evlendiği gün eşinin boynundaki takıları gösteren bir fotoğraf yayımlandı bugünkü Hürriyet’te…
Genç kadının neredeyse boynu kopacak ağırlıktan…
Oysa ben ne düğünler gördüm ki kendim bile çeyrek altını zor takabildiğim o düğünlerde geline ya da damada 20 liralık kağıt para takanlar bile vardı…
Ne yani?..
Ekonomimizi neye göre değerlendireceğiz?..
Alişan’ın düğününde onun eşine takılan servete göre mi?.. Benim de davetlileri arasında olduğum ve birkaç asgari ücret tutarında takının ancak takılabildiği düğünlere göre mi?..
