Emekçi Hareket Partisi (EHP) İzmir İl Örgütü, devam eden asgari ücret görüşmelerine ilişkin Konak Metro istasyonu önünde basın açıklaması düzenledi. "Emekçinin asgari ücreti 50 bin TL olmalı" pankartı açılan açıklamada aynı yazılı dövizler taşındı.

Açıklamayı yapan EHP İzmir İl Başkanı Hilal Susuz, asgari ücretin siyasal bir konu olduğunu vurguladı. Asgari ücretin belirlenmesindeki konulardan birinin enflasyon olduğuna dikkati çeken Susuz, "Ancak Türkiye'nin enflasyonu savaş olan ülkelerden bile daha yüksekte. Devamlı yükselen enflasyon elbette önemli etkendir asgari ücret için, hesaba katılmalıdır. Bu ülkenin emekçileri, emeklileri açlık sınırının altında yaşamak zorunda bırakılıyor. Son 24 ayda yalnızca 4 ay asgari ücret açlık sınırının üzerine çıkabilmiştir. EHP olarak zam yapılmayan Temmuz ayı sürecinde yaz boyunca asgari ücret için İzmir'in ilçelerinde emekçi halkımızla buluştuk, anlattık. Asgari ücret GSYH'ye göre belirlenmelidir diyoruz. Yani kişi başına düşen milli gelir 50 bin TL ise emekçinin asgari ücreti de 50 bin lira olmalıdır" dedi.

'YÜKSEK ENFLASYON VAR'

Türkiye, dünyanın en büyük 17'inci ekonomisi konumunda olduğunu anımsatan Susuz, "Ekonominin bu kadar iyiye gittiği söyleniyorsa işçi sınıfının ücreti de o şekilde büyümesidir. Büyüyen ekonomide kişi başına düşen payımız bize verilmiyorsa kime veriliyor? 1974'te asgari ücret Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın yüzde 81'i iken bugün yüzde 47 durumundadır. Asgari Ücret Tespit Komisyonu asgari ücret için defalarca toplanıyor. Ancak asla ağızlarından bir rakam çıkmıyor. Bu ülkenin işçi sınıfı o toplantılardan çıkacak rakamlara, yüzdeleri bekliyor. Emekçileri temsilen oturulan masada emekçinin hakkını savunmanın yolu net bir rakam ileri sürmekten geçer. Sosyalist siyaset yürütenler arasında net bir rakam söylemenin anlamsız olduğunu söyleyenler oluyor. Işçi sınıfı her gün peynire, ekmeğe gelen zammı konuşurken, dört gözle aldığı maaşın zammını beklerken rakam telaffuz etmemenin kimseye faydası olmaz" diye konuştu.

свернуть