Allah'ım! Dilersen, lütfunla bizi affedersin; dilersen,
adaletinle bize azap edersin. O hâlde, lütfunla, affını
bizim için kolaylaştır; mağfiretinle, bizi azabından
kurtar. Çünkü gerçek şu ki; bizim, adaletine dayanacak gücümüz yoktur; affın olmadan hiçbirimiz için
kurtuluş söz konusu değildir.
Ey ganilerin ganisi (yüce Allah)! Biz kulların, senin
huzurundayız ve ben, sana muhtaç olanlar içerisinde en çok ihtiyacı olanım. O hâlde, geniş rahmetinle
yoksulluğumuzu gider; rahmetini bizden esirgeyerek bizi ümitsizliğe düşürme. Aksi takdirde, seninle
mutlu olmak isteyeni bedbaht etmiş, fazlından yardım umanı mahrum bırakmış olursun. O zaman da
senden başka kime yönelebilir, kapından başka hangi kapıya gidebiliriz ki?!
Sen, (her türlü eksiklikten) pak ve münezzehsin! Biz
ise, dualarına icabet etmeyi söz verdiğin çaresizleriz;
sıkıntılarını gidermeyi vadettiğin sıkılmışlarız. Ve
sen, rahmetini dileyenden rahmetini esirgemez, senden medet umanı medetsiz bırakmazsın. Çünkü bu,
iradenle uyuşmaz, büyüklüğüne yakışmaz. O hâlde,
sana yalvarıp yakarmamıza (bakarak bize) acı ve kapına geldiğimiz için (lütfunla) bizi zengin kıl.
Allah'ım! Sana isyan etmek üzere Şeytan'a uyduğumuzda o, üstümüze güldü. Şu hâlde, Muhammed ve
Âline salât eyle ve senin için onu (Şeytan'ı) terk ettikten, ondan yüz çevirip sana yöneldikten sonra tekrar
onu üstümüze güldürme
Ey anılması ananlar için şeref olan! Ey şükrü şükredenler için zafer olan! Ve ey itaati itaat edenler için
kurtuluş olan (yüce Allah)! Muhammed ve Âline salât
eyle ve kalplerimizi seni anmakla diğer bütün anmalardan, dillerimizi sana şükretmekle diğer bütün şükürlerden ve uzuvlarımızı sana itaat etmekle diğer
bütün itaatlerden alıkoy. Şayet bizim için işten artakalan boş bir zaman mukadder ettiysen, onu selâmet
boş zamanı kıl; ondan bir günah veya bir yorgunlukla ayrılmayalım. Böylece kötülükleri yazan melekler,
kötülüklerimizin anılmadığı tertemiz bir sayfayla ve
iyilikleri yazan melekler de, yazdıkları iyiliklerimizle
bizden hoşnut olarak geri dönsünler.
(Allah'ım!) Muhammed ve Âline salât eyle ve hayatımızın günleri bittiği, ömrümüzün süresi sona erdiğ
ve kabul etmekten başka çaremiz olmayan kaçınılmaz davetin (ölüm) gelip çattığı zaman, amellerimizi
yazan meleklerin bizden kaydettikleri son ameli, kabul olmuş bir tövbe kıl ki, artık işlediğimiz bir günah
veya isyandan dolayı bizi hesaba çekmeyesin.
(Rabbim!) Kullarını hesaba çektiğin gün tanıkların
(melekler, peygamberler ve imamlar) gözleri önünde günahlarımızı örttüğün perdeyi açarak bizi rezil
etme. Hiç kuşkusuz, sen, sana yalvarana pek merhametlisin; seni çağıranı cevapsız bırakmazsın
Allah'ım! Üç haslet, senden (bir şey) istememe engel
oluyor; bir haslet de, senden (bir şey) istemeye itiyor
beni.
(Rabbim!) Yerine getirmediğim, getirmekte ağır davrandığım emirlerine, tereddüt etmeden işlediğim
yasaklarına ve şükrünü eda etmekte kusur ettiğim
nimetlerine bakınca, senden (bir şey) istemeye utanıyorum.
Sana yönelenlere, hüsnü zanla dergâhına gelenlere
olan lütuf ve fazlını görünce de, senden istekte bulunmaya cür'et ediyorum. Çünkü, senin bütün ihsanların lütuf, bütün nimetlerin karşılıksız bağıştır.
Ey mâbudum! Şimdi ben, zilletle boyun eğmiş bir
hâlde izzet kapının önünde durmuş, çoluk çocuğu
Ещё видео!