Kabala nedir? Kabalanın Kaynağı eski Mısır'a dayanmaktadır. Eski mısırda olan putperestik ve benzeri inançlar Yahudilere de aktarılmıştır. kabalanın içinde Hayatın her alanına etki etme özelliği bulunan büyüler barındıran bir kitaptır.
Kabala İbranice gelenek anlamına gelir. Kara büyü ile yakından ilgili olan kabala Yahudi felsefesinden derinden etkilenen masonluk gibi pek çok örgüt ve tarikat tarafından benimsenmiştir. Hristiyan toplumu içinde bazı gruplar kabalayla yakından ilgilenmiştir. Bunun en önemli nedenlerinden birisi ise kabalanın içinde saklı olduğuna inanılan sırlar ve mistik öğretilerdir.
Ünlü Yahudi araştırmacı Shimon Halevi, (Kabala, Gizli İlmin Geleneği) adlı kitabında Kabala'yı şöyle tanımlamaktadır: "Pratikte Kabala, kötülüklerle ilgilenmenin yolu ve semboller yoluyla psikolojik dünya üzerinde güç kazanmanın tehlikeli bir sanatı ve büyüye dayalı bir formudur."
Kabalayı tanıtan en tanınmış kitaplardan birisi ise ‘Die Kabala’ Kabala büyü ilişkisini şu şekide vurgular.Kabalanın teorisi büyünün genel teorisine bağlanır.
Yahudiler mısır geleneğini sürmekte ısrar ettikleri gibi . Cincilik, kehanet, fal okları atmak, yıldızlara bakmak, küçük kareler çizip içlerine harf veya sayı yazmak, düğüm atmak ve üflemek gibi sihir çeşitleri uygulanmaktaydı. Yahudiler yaptıkları sihirlere meşruiyet kazandırmak için Hz süleymana büyücü kral diyerek iftira atmaya çalışmışlardır. Aynı olay eski dönemlerde Firavun gibi hak dine karşı mücadele verip onu başarısız kılmaya kalkışanların sihir ve sihirbazlardan yararlanma yoluna gitmesi; ayrıca müşriklerin, Hz. Peygamber’in ve İslâm’ın başarısını sihir diye niteleyerek gölgelemeye çalışmaları sebebiyle Kur’ân-ı Kerîm ve hadis rivayetlerinde de sihir konusuna yer verilmiştir.
Bakara suresi 102. Ayette. Onlar, Süleyman’ın hükümranlığı hakkında şeytanların uydurup söylediklerine uydular. Gerçek şu ki Süleyman kâfir olmadı, fakat şeytanlar kâfir oldular; çünkü insanlara sihri, Bâbil’de iki meleğe, Hârût’la Mârût’a indirileni öğretiyorlardı. Halbuki bu iki melek, "Biz ancak imtihan vasıtasıyız; sakın küfre sapma!" demedikçe hiç kimseye bilgi vermezlerdi. Fakat onlar bu iki melekten, karı ile koca arasını açacak şeyleri öğreniyorlardı. Oysa Allah’ın izni olmadıkça onunla hiç kimseye zarar veremezlerdi. Yine de kendilerine fayda sağlayanı değil zarar vereni öğreniyorlardı. Andolsun onlar, bunu (sihir) satın alan kimsenin âhiretten nasibi olmadığını çok iyi biliyorlardı. Karşılığında kendilerini sattıkları şey ne kötüdür, bir bilselerdi!
Bakara suresi 102. Ayet Süleyman peygambere iftira atan büyücülere karşı cevap niteliğindedir. Ayette Süleyman Peygamberin büyücü olmadığını açık bir şekilde ortaya koymuştur.
Yahudiler kabala da saklı olan ilmin ancak çok az insan tarafından kavranabileceğine inanırlar. Eski ahitte pek çok insanın farkına varamayacağı ve anlayamayacağı sırların Kabalaya vakıf olan kişi tarafından çözüleceği düşünülür. Kabala metinleri, bilinen kitaplardan farklı olarak ,çok az kimsenin anlayabileceği şeklinde yazılmıştır. Kitapta anlamsız gibi görünen çok sayıda sembol bulunmaktadır. Ve bazı metinlerde yazı kimsenin anlayamaması için şifrelenmiştir. Bu yüzden kabalayı tam olarak anlamak mümkün değildir.
Müzik:
[ Ссылка ]
Ещё видео!