HDP Sözcüsü Ebru Günay, haftalık olağan basın toplantısı düzenleyerek gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi.
Ebru Günay AKP ve MHP'nin gizli seçim planını anlattı.
Ebru Günay şunları kaydetti:
Siyasi Partiler Kanunu ile Seçim Kanunu’nda kimi değişiklikler yapılacağına dair zaman zaman basına yansıyan “kulis” bilgileri oluyor. Nedir kamuoyuna yansıyan bilgi? MHP ve AKP, bu iki kanunda bazı değişiklikler yapmak için çalışıyorlar. Bir kere altını çizerek belirtmemiz gerekir ki: Siyasi Partiler ve Seçim Kanunları, bir ülkede yurttaşların “yönetime katılma biçimini”, “ülke yönetiminde söz sahibi olma düzeyini” belirleyen çok önemli hukuki metinlerdir.
Dolayısıyla böylesine önemli iki kanuna dair, MHP ve AKP’nin; “kapalı kapılar ardında” yani seçimlere katılacak diğer partilere danışma tenezzülünde dahi bulunmadan, ilgili sivil toplum örgütleriyle ortaklaşmadan yani halktan, kamuoyundan saklayarak, gizleyerek yapmak istedikleri alavere-dalavere bir işten ibarettir. Elbette, demokrasilerin olmazsa olmazlarından birisi; demokratik, şeffaf ve güvenilir seçimlerdir. Seçimlerin halk iradesini, yurttaş iradesini en doğru biçimde yansıtacak özgür, demokratik, şeffaf ve güvenilir usul ve yöntemlerle gerçekleştirilmesi, ayrıca seçme ve seçilme özgürlüğünün yani halk iradesinin güvence altına alınması bir ülkede demokratik siyasetin hakim kılınması bakımından hayati niteliktedir. Bu bağlamda; Seçim mevzuatının demokratik bir temele oturması şarttır ve zorunluluktur. Peki bu iki parti, yani MHP ve AKP 12 Eylül cunta anayasası bağrından çıkmış mevcut siyasi partiler ve seçim kanunlarını “demokratik bir temele” oturtmak için mi çalışma yürütüyor? Elbetteki Hayır. Nereden biliyoruz? Çünkü kapalı kapılar arkasında, halktan ve diğer siyasi partilerden gizleyerek yapılan işlerden demokrasi çıkmaz. Çıksa çıksa otoriterlik çıkar, faşizm çıkar, hile çıkar, hurda çıkar.
Hatırlayalım; MHP-AKP ikilisi, adına Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi dedikleri otoriter rejime, anayasal dayanak oluşturmak için ne yaptılar? OHAL koşullarında, siyasetçilerin, akademisyenlerin, gazetecilerin, sivil toplum örgütlerinin, yurttaşların tutuklandığı, fikirlerin dahi özgürce dile getirilemediği, tartışılamadığı bir baskı ortamında, sözüm ona halk oyuna sunarak, referandumla anayasada değişiklik yaptılar.
Mühürsüz oy pusulası hilelerini unutmadık
Sözüm ona referandum çünkü bu referandum tarihe “mühürsüz oy pusulalarıyla” geçti. 16 Nisan 2017’de saat 16.10’da yani henüz sandıklar açılmamışken, AKP’nin YSK temsilcisi YSK’ya bir dilekçe vererek “Mühürsüz oy pusulaları geçerli sayılmasını” istedi. Henüz sandıklar açılmamışken sandıklarda “mühürsüz oy pusulaları olduğunu” nereden biliyorsun? Ve bu mühürsüz oy pusulalarında yapılan tercihin “evet” olduğunu nereden biliyorsun?
Bu ülke tarihinin en büyük seçim hilelerinden birisine imza atarak ve buna “kanuna aykırı biçimde olur veren” YSK’yı da dahil ederek, referandumu kazandıklarını ilan ettiler. Adına Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi dedikleri MHP-AKP ikilisinin ülke demokrasisini askıya aldıkları bu yeni rejim meşruiyet kazanamamıştır. Her türlü baskının mübah sayıldığı bir siyasi iklimde üstüne üstlük hileli bir halk oylamasıyla iktidarlarını tahkim etmişlerdir.
Seçim Kanunu ve Siyasi Partiler Kanunu değişikliğiyle iktidar cambazlık yapma peşinde
Peki bugüne gelelim; baskı ortamı, faşizan uygulamalar, OHAL koşulları ortadan kalkmış mıdır? Hayır, daha da katmerlenmiştir? Peki böyle bir ortamda bu iktidar bloku ne yapmak istiyor? Siyasi partiler ve seçim kanunlarında kalan asgari demokratik kırıntıları da temizlemek, yok etmek istiyor. Kendilerinin lehine, kendilerinin dışındaki tüm partilerin aleyhine daha ne kadar cambazlık yapılabilir? Bunun peşindeler. Yapacakları değişiklikleri Meclis'e getirip, el-kol çokluğuyla geçireceklerdir. Elbette bizler demokratik muhalefetimizi en üst düzeyde yapacağız.
Kimse bunlar gitmez palavralarına itibar etmesin: AKP’nin faşizan iktidarı çatırdamaya başladı
Şunu eklemek isterim; otoriter partilerin, siyaset anlayışlarının bir vesayet odağına dönüşmesini, Türkiye gibi heterojen bir topluma sahip, 83 milyon ve genç nüfuslu bir ülke daha fazla kaldıramaz. Nitekim bunların faşizan sistemi çatırdamaya başladı. Diğer taraftan; "Bunlar seçimle gitmez!" "Ne yapar eder, seçimi kazanırlar." "Seçimi kaybetseler de gitmezler!" gibi halk arasında yaymaya çalıştıkları, muhalefete oy veren seçmenin inancını zayıflatıp, sandığa gitmesini engellemek için, sistematik olarak yayılan palavralara da hiçbir yurttaşımızın kulak kabartmamasını, itibar etmemesini istiyoruz. Bunun için gerekli teknik bilgi ve donanıma, uzmanlığa ve her şeyden önemlisi mücadele azmine her zamankinden fazla sahibiz.
#hdp #akp #seçim #mhp #ebrugünay #erkenseçim #haber #siyaset #politika #halklarındemokratikpartisi #seçimsistemi #başkanlıksistemi #parlamentersistem #ysk #oypusulası #seçimler #haber #siyaset #politika #canlıyayın #yurttaştv
Ещё видео!