Batı Trakya turumda Gümülcine, İskeçe ve Thassos'tan sonra Selanik'e doğru Türklerin yaşadığı yerlere uğramaya devam ediyorum. Thassos Adasından ayrıldıktan sonra Keromiti'ye vapurla dönüp ordan otobüsle Kavala'ya gelmiştim. Akşam vardığımda limanın olduğu caddede insanlar yürüyordu tıpkı İzmir Kordon Yolu gibi.. Burda çok güzel bir ortam vardı. Gündüz gittiğimde ise yol trafiğe açılmıştı. Şehrin kalesine giden yolda çok fazla Osmanlı mimarisi var. Kaleden tüm şehri, kemerleri, surları, plajları görebiliyorsunuz. Kiliselerin aktif olduğu Kavala şehrinde nedense tarihi değeri olan eski Osmanlı camisi kapalıydı. Türkçe bazı sokak isimleri kalmıştı; Mehmet Ali Sokak gibi.. Kavala'nın Osmanlı zamanından kalma siyah beyaz fotoğrafları da bulabileceğiniz videodan sonraki durağım Drama ve Serez olacak. İyi seyirler..
Kavala (Yunanca adı aynı, Καβάλα), Yunanistan'ın Doğu Makedonya ve Trakya bölgesinde aynı adı taşıyan ilin (nomos) merkezi olan sahil kentinin adıdır. Osmanlı Devleti döneminde Balkanlar'ın en önemli merkezlerinden biriydi. Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın doğum yeridir.
Kavala, 1387'den 1912'ye kadar Osmanlı Devleti'nin bir parçasıydı. 16. yüzyılın ortasında İbrahim Paşa, Sadrazam ve Kanuni Sultan Süleyman bir su kemeri inşaasıyla Kavala'nın gelişmesine katkıda bulundu. Osmanlı ayrıca Panagia tepesindeki Bizans kalesini de genişletti. Günümüzde bu iki yapı da şehrin önemli simgelerindendir. Mısır valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa 1769'da bu şehirde doğmuştur. Evi bir müze olarak korunmaktadır.
Kavala Kalesi
Kavala, Birinci Balkan Savaşı'nda Bulgarlar tarafından ve İkinci Balkan Savaşı esnasında Yunanlar tarafından ele geçirildi. Türk Kurtuluş Savaşı'ndan sonra şehir, aldığı işçi göçleriyle birlikte yeni bir refah devrine girdi. Bu büyüme tarım ve endüstri alanında oldu. Tütün işleme ve tütün ticareti alanında oldukça büyük bir yere sahipti. Kavala'nın şehir merkezinde bir tepede, Orta Çağ kalesi bulunmaktadır. Ayrıca surlar bugün özellikle sahil şeridinden hâla geniş ölçüde görünebilmektedir. Kozmopolit Uluslararası Festival, Yunanistan'ın en büyük etnik festivallerinden birisidir.
Türkiye ve Yunanistan’ın taraf olduğu anlaşmalar uyarınca Batı Trakya’daki Türk nüfus ile İstanbul, Gökçeada ve Bozcaada’daki Rum Ortodoks nüfus, iki ülke arasındaki zorunlu mübadelenin dışında bırakılmıştır. Bu çerçevede, halihazırda Batı Trakya'da sayıları 150.000 civarında Müslüman Türk Azınlık bulunmaktadır. 1923 Lozan Barış Antlaşması’yla Batı Trakya Türk toplumuna “azınlık” statüsü tanınmıştır. Lozan Antlaşması’nın 37. ila 44. maddeleri, Türkiye’deki Müslüman olmayan Azınlıkların haklarına ilişkin düzenlemeleri içermekte; 45. maddesi ise, Türkiye’nin Müslüman olmayan Azınlıklara tanıdığı bu hakların Yunanistan tarafından da, topraklarında bulunan Müslüman Azınlığa tanındığını belirtmektedir.
Yunanistan’daki Türk varlığı Batı Trakya’yla sınırlı olmayıp, Rodos ve İstanköy ağırlıklı olmak üzere Onikiadalar’da yaşayan ve sayıları 6.000 civarında olan bir Türk nüfus da bulunmaktadır. Ancak, Yunanistan 1923 yılında Lozan Barış Antlaşması imzalandığında Onikiadalar’ın İtalyan yönetimi altında bulunduğu gerekçesiyle sözkonusu soydaşlarımıza azınlık statüsü tanımamaktadır.
Yunanistan’da çok sayıda Osmanlı tarihi eseri ve cami bulunmaktadır. Ancak, zaman içinde birçok eser, gerekli bakım ve onarım yapılmadığı için varlıklarını sürdürememiştir. Son yıllarda, Yunan makamlarınca atılan bazı olumlu adımlara karşın, Yunanistan’da ortak kültürel miras gerektiği gibi korunmamaktadır. 2017 Mart ayında sadece Yunanistan’da değil, tüm Balkanlarda erken Osmanlı döneminin en önemli mimari eserlerinden biri olan Dimetoka’daki Sultan Çelebi Mehmet Camii çıkan yangında ciddi şekilde zarar görmüş olmasına rağmen bugüne kadar tadilatına yönelik en ufak bir çalışma yapılmamıştır.
Bazı durumlarda, Yunan makamları tarafından restorasyon çalışmaları yapılsa da bu çalışmalar sırasında kültürel varlığın karakteri bozulmaktadır. Yunan makamları, yangından önce başlatılmış olan Sultan Çelebi Mehmet Camii’nin restorasyonunda olduğu gibi, Türk makamları ile işbirliği halinde tarihi Osmanlı eserlerinin restorasyonuna sıcak bakmamaktadır.
Yunanistan yönetimi, "Türk Azınlık" ifadesinin Lozan Barış Antlaşması’nda yer almadığını ileri sürerek, Azınlığın etnik kimliğini tanımlama hakkını kabul etmemektedir. Yunanistan makamları 1950’li yıllarda “Müslüman” yerine “Türk”, “Müslüman okulları” yerine ise “Türk okulları” ifadelerini kullanmaya başlamış, hatta dönemin Trakya Valiliği, 1954 ve 1955 yıllarında, azınlık için “Müslüman” yerine “Türk” kelimesinin kullanılmasını zorunlu kılan iki genelge yayımlamıştır. Yunanistan, 1970’lerde siyasi saiklerle bu politikasını değiştirerek, bu kez “Türk” yerine “Müslüman” kelimesinin kullanılmasını zorunlu tutmuştur.
Instagram.com/gezencan
Twitter.com/gezencan
Facebook.com/dunyayigezencan
Bu Şehri Sevdim : KAVALA 🇬🇷
Теги
thassosvapurotobüskalekavaladenizadaulaşımbiletfiyateurotürkgöçmenmülteciinsanadalarsorunuheyeteskitürkçesokakadıtabeladroneçekim4kvideoyoutubergezginkanaldünyayıgezendünyaturuavrupaayakizleribatıTrakyaİskeçekeramotisurkemerromaimparatorluğuosmanlımirasnedenkapalıkilisecamipaşaHalilmehmetalicumbalıevsaksıçiçektaşmanzaraşehirçokgüzelkatılüyesidestekçileryayınyolyolculukseyahattatilpasaportyakınucuzdilgündemkomşudostluğu