Gözlerim gözlerinde bir yüksekten düşüyor gibi oluyorum
tutmasan düşeceğim sanki, düşüpte bütün can kırıklarıma batacak gibi oluyorum. seni biraz zor durumda bıraktım anlıyorum ama bu seferlik böyle olsun tut
tutmasan bak kırılırım...
Yüzüme konuşurken yüzüne bakamıyorsam, annesinin mutfaktaki çeyizlik tabaklarını kırıp, suç üstü yakalanmamak için salona koşmuş bir çocuk gibi olu yorum ellerinde
bütün kabahat benim, elimi tut
tutmasan utanırım...
Otuzuna merdiven dayamış bir adamın, denizinde hiç bir adamı boğmamış bir kadına talip olması biraz hadsizlik oldu sanki tamam. biraz geç anladım, jeton geç düştü belki ,o malum ırktanım ya kalındır biraz kafam
bana beni sevdiğini bağıra bağıra söyle hadi
küçük harflerden anlamam...
Her ne kadar şairane yaklaşsam da sana bu üzerimde bir beden büyük duran fransız ihtilalinden kalma kibar kişilikli entellektüel tavırlar bana ait değil, ki anlaman da pek fazla zaman almaz.
Sen şimdi kalkar buradan biraz kaba olduğumu falan da çıkarırsın belki, özümde öyle olmadığımı anlaman da çok fazla zaman almaz.
Anamdan düştüğümde yüzüm buza değmiş benim, hava çok soğukmuşta, kar yolları tutmuşta ,bilmem kaç yüz bin Kürd ile aynı tarihlerde doğmuşum muhtemelen
bana kalırsa Mart 28 , Muş Altınova'da 9 kişilik bir ailenin evinde yakılarak öldürülmesi olayının iki yıl öncesinden...
Belki bu konuyu burada bu kadar açık konuşmam, bir takım pelerinli edebiyat çevrelerini rahatsız edebilir ve ajitasyonu aşırı konuştuğuma bile eleştirilerinde değinebilirler.
hatta haklı da sayılabilirler:
kalkmış üşenmemiş Tolstoy'u okumuşsun Dostoyevski'yi, Gorki'yi, Çehov'u, Puşkin'i anlatmışsın...
Şakîro'yu kim n'apsın!
Hazır kadehleri havaya kaldırmışsın
SANTE...!!!
9 kişilik bir ailenin yakılarak öldürüldüğünü aleni bir şekilde anlatmak doğru mu şimdi...
İşte birine ne zaman duygularımı ifade etmeye çalışsam ipin ucunu kaçırıyorum hep böyle. iki kişilik ilişkilerde konuşulması gereken romantizmin ayarını tutturamayıp olayı toplumsal değerlendirip politize ediyorum her konuşmanın sonunda.
Anam, beşikte başımın altında kalaşnikofla uyutmuş beni
öfkemi dizginleyemiyorum bazen
kusurum olduysa bağışla...
- Azad Penaber / Polotize Romantizm
15.04.2020 / 20:15 / Fribourg / İsviçre
Şiir, Yorum; Azad Penaber
Müzik: Dana Khafaf
Ещё видео!