Seni görebilseydim dedim keşke.
Keşke şu ay ışığında sen gelebilseydin. Gelip geçtim yok...
Ay tutulsa da görecektim seni, İshak kuşunun sükûtunda.
Bu şiir de ay ışığında birbirini seyreden sessiz sevdalara gelsin.
Bu akşam rahmetli Bahaettin Karakoç'un Ay Işığında Serenatlar şiiriyle demlenin. Hayırlı vakitler.
AY IŞIĞINDA SERENATLAR
I.
Seherle yollara dökülen karıncalar
Azık toplayıp yuvalarına döndüler
Çobanlar yataklara vurdular sürülerini
El ayak çekildi yollardan
Evler ışıklarını söndürdüler
Sokaklar öyle tenha ki
Kolla beni
Bu gece görebileceğimi düşündüm seni
Ustura ağzındaki uykumu ikiye böldüm
Ayak seslerimi toprağa içire içire
Sessizce kapına geldim
Bir sarmaşık gibi duvara tutuna tutuna
Pencereden içeri girmek isterdim
Bu fırsat her zaman ele geçmez
Meyveli dalınım, salla beni
Bir görsen tiril tiril titrediğimi
Belki de halime çok güleceksin
Bir hayâl avcısı olduğumu sanıp
Sen hâlâ bir çocuksun diyeceksin
Yüreğimde çalan kemanlara rağmen
Geldiğin yere dön diye
Bana tenha sokakları göstereceksin
Önce dinle, sonra yolla beni
II.
İçim bir arı kovanı
İçimde arılar uğuldaşıyor
Nereye çekip gitsem ey sevgili
Hayâlin benimle yaşıyor
Gitmek için gelmedim bu gece
Al beni içeriye
İster sevgilim de gönendir beni
İster esîrim de vur zincire
Birazdan ay doğacak
Ayak sesleri yaklaşıyor
III.
İşte ay doğdu olanca görkemiyle
Bütün gizliler aşikâr oldu
Ay'ın doğuşunu müjdeleyen
Gizemli bir rüzigâr oldu
Öpüştü ay ışığı asmaların
En taze yapraklarıyla
Bir kedi bir çiçek saksısını devirdi
Sanki bir çiçek bahçesi tarumar oldu
Bu gecenin İshak kuşu benim ben
Ey sevgili
Adın dilime bergüzar oldu
Senin için bastırıyorum bu gece
Kemanemi kemanımın kıvrak tellerine
Mecnun'dur bu inleyen, Ferhat'tır bu haykıran
Kerem'dir bu yanan türkü türkü
Elinde kuruyan bir gül
Sokağını bekleyen ases olayım
Aradığında
"Buyur!” diyen ses olayım
Boğum boğum kına olayım ellerine
Her gece yüreğime doğsun Kervankıran
İnce ince
Sen gülümseyince
Dağılıverir birden
Yollarımı kesen korku
Ne çağ, “gelir” redifli bir gazele başlasam
Dilime bir pelteklik, sesime hüzün gelir.
Haberlerin kötüsü mola vermez yollarda,
Taş, diken, çamur demez ve doludizgin gelir.
Hoş at sürüp gönlünün peşinden giden âşık,
Dönerken yaya kalır, yorgun ve bezgin gelir.
Mevsimleri ayarla deme bana sevgilim,
Ben elimi katarsam kış daha azgın gelir
An olur sevinirim, kıymık kadar utkuya,
Bakarım arkasından bir büyük bozgun gelir
Haram et ve kan kokan toprağa gül ekilmez,
Bu kokuyu alınca sürüyle kuzgun gelir.
Ey sevgili, güneşi ve seni kucaklasam
İnan ki senden yanı güneşten kızgın gelir.
Ay ışığı gecenin en güzel düş ırmağı,
Kimine çok sıradan, kimine özgün gelir
KARAKOÇ arz etmiştir aşkını sevgiliye,
Belki de bundan sonra her işi düzgün gelir.
Yorum: Furkan Özdemir
Müzik: Gönül Dağı - Engin Arslan - Mayki Murat Başaran
Kapak Fotoğrafı: Through the Olive Trees (Zeytin Ağaçları Altında)
Müzik sahibinin kanalı:
[ Ссылка ]
#ayışığındaserenatlar
Ещё видео!