Milet (Klasik Yunanca: Μίλητος, Milētos ve Latince Miletus) Anadolu'nun batısında, Ege bölgesinde (klasik adı Meander olan) 'Büyük Menderes Nehrinin hemen ağzına yakın deniz kıyısında bir antik liman şehridir. Şimdi Aydın'in Didim İlçesi'nde Akkoy'un 5km. kuzeyinde ve Balat köyü yakınında bir harebe halinde olup limanı Büyük Menderes tarafından doldurulduğu için yaklaşık 10km denizden içeride bir mevkidedir.
CİLALI TAŞ DEVRİ
Miletos'un taş devrinden beri yerleşke olduğu bilinmektedir. Fakat Miletos ve etrafında bulunan adalarda taş devrinde yaşayanlar hakkında arkeolojik delil bulunmamaktadır ve bu Ege Denizi'nin sularının yükselemesine ve Büyük Menderes'in ağzının birkaç kere değişmesine atfedilmektedir. Arkeolojik araştırmalarla elde edilen bilgilere göre ise Miletos ilk olarak MÖ 3500-3000 yıllarında Cilalı Taş Devri'ni yaşıyanların bir yerleşkesi olmuştur. Bafa Gölü dibinden alınan sondaj örneklemlerinde yapılan polen sayımlarına göre Büyük Menderes vadisinde Miletos'tan daha içeride bulunan alanlarda yaprak döken ağaçlıklı çayırsal alanlar bulunmakta ve cilalı taş devri yerleşkeleri için hayvancılık yapmaya uygunluk sağlamaktadır. Cilalı taş devri yerleşkelerinin su kaynaklarına yakın, stratejik olarak iyi korunabilecek (örneğin Büyük Menderes kenarında ve sahilde yüksek uçurumlu) mevkilerde ve ada kıyılarında bulunduğu, hayvancılık ve deniz ürünleri ile geçindikleri kabul edilmektedir.
BRONZ DEVRİ VE GİRİT MİNOS İLİŞKİLERİ
Miletos'ta Bronz Devri arkeolojik kalıntıları MÖ 1900 civarında ticaret ile ele geçirilmiş olan Girit, Minos Uygarlığı tarafından üretilmiş bronz eşyalar halinde görülmektedir. Bundan çıkarılan sonuca göre, Miletos bu devirde, Anadolu'nun içleriyle ilişkilerle değil, Ege Denizi'nden gelen ilişkileri ile gelişmiştir. Antik Miletos şehrinin bulunma efsanesine göre şehrin ilk yaşayanları Giritüzerinden gelmiştir. Çok ünlü Roma zamanında yaşamış (d. MÖ 63/64 – ö. MS 24) Yunan geografyacısı Strabon'a göre Ephorus şunu bildirmiştir: Miletos'un bulunduğu yere yakın, denizden epeyce yüksek bir tepe mevkinde ilk defa Giritliler tarafından bir yerleşke kurulmuş ve bu onlar tarafından tahkim edilmiştir. Eskiden Lelegler tarafından yerleşilmiş olan ve onların elinde bulunan şimdiki Miletos mevkindeki araziler üzerine, Sarpedon eski Giritliler tarafından kurulan şehirden getirdiği koloniciler ile yeni bir şehir kurmuş ve bu yeni kurulan şehir Miletus anısına adlandırılmıştır. Diğer antik şehirlerin aksine olarak, Miletos hakkında eski klasik tarihçiler ve coğrafyacılar şehrin kurulması hakkında daha renkli efsaneler anlatmamaktadırlar.
HİTİ DÖNEMİ
Miletos hakkında ilk yazılı arkeolojik kaynaklar Geç Bronz Dönemi'ne ait olup bunlar Hitit kaynaklıdır. Bu yazılı belgeler Miletos şehrinin o zamanlar bir Hitit şehri olduğunu doğrulamaktadırlar. Diğer taraftan, Miletos şehrinin surlarının da diğer Hitit surlu şehirler planına göre inşa edildiği gösterilmiştir. Tarihi tesbit edilen Miletos ismi geçen ilk yazılı belge Miletos'un Millawanda şehri adıyla Hitit Kralı olan II. Murisili'nin vakanamelerinde bulunmaktadır. Yaklaşık MÖ 1320de Milliwanda şehri Arzawa'lı Uhha-Ziti'nin isyanına destek göstermiştir. II. Murisili generalleri olan Mala-Ziti ve Gulla'ya Milliwanda'ya hücum etmelerini emretmiş ve onların hücumu sırasında şehrin bazı kısımları yanmıştır. Miletos'ta yapılan arkeolojik kazılarda söz konusu döneme ait tabakalarda büyük bir yangın olduğu açığa çıkarılmıştır. Hitit Boğazköy arşivlerinde Miletos hakkında tarihleri tam olarak saptanamayan çivi yazısı vesikalar da bulunmuştur. Bu vesikalarda Miletos ismi değişik şekillerde (Milawata, Milwata) yazılmıştır. Manapa-Tarhunta mektupları serisinde bulunan Tawagalawa mektubuna göre Milawatanın valisinin ismi Atpa olup, bu vali Ahhiyawa idaresi altındadır (AhhiyawaninMiken Yunan devleti olduğu sanılmaktadır). Ayni mektuba göre Atriya adlı bir şehir de Atpa'nın Milawata'daki idaresi altında bulunmaktadır. Manapa-Tarhuntaserisindeki bir başka mektupta da Atpa adı anılmaktadır. Bu mektubun ilgilendiği ana olay birçok maceradan sonra Milawata'ya gelen Piyama-Radu adlı bir eşkiya, Atpaönünde Manapa-Tarhuntayı çok rencide eden sözlerle rezil etmiştir; bu mektubu yazan bundan şikayet etmektedir. Bir Hitit alt kralı Piyama-Raduyu Milawanta'ya kadar kovalamış gelmiştir. Tawagalawa mektubuyla bu eşkiyanın kendilerine verilip Hatti hukukuna göre yargısının sağlanması istenmektedir. İkinci seri ise Milwata mektupları olarak Miletos'u adlandırır. Bu seriye göre Hitit kralı ve ona bağlı olan bir Luvi alt kralı (büyük olasılıkla Mira'lı Kupanta-Kurunta) ile birlikte Milwata üzerine bir sefer düzenlemişlerdir. Bu Milwata'nin Miletos'un yeni Hitit ismi olduğu kabul edilmektedir. Bu mektubun devamına göre de Milwata ve Atriya o zaman Hitit idaresine geçmiş bulunmaktatır.
Ещё видео!