LENF SİSTEMİ HASTALIKLARI ve LENFÖDEM
Lenf sistemini tutan hastalıkların örneği olan lenfödem, uzuvlarda (kol veya bacak) ciddi düzeyde geri dönüşümsüz yapısal bozulmaya yol açabilen kronik bir hastalıktır. Yaşam kalitesini düşüren, çoğu zaman genç yaştaki hastayı iş ve sosyal yaşamdan uzaklaştıran, bazı durumlarda yatağa bağımlı hale getiren bu hastalık hakkında; tedavi seçeneklerinin kısıtlı olması ve genel olarak tedavi başarısının yüksek olmaması nedeniyle doktorlar arasında olumsuz bir tutum gelişmiş görünmektedir. Lenfödem hakkındaki genel bilgi düzeyinin yetersiz olması ve konuyla yakından ilgilenen uzman sayısının kısıtlı olması bu hastaların ideall tedaviye erişimlerinde sorunlara yol açmaktadır.
Hastalığın mekanizmasının, sürecinin ve tedavi olanaklarının öğrenilmesi, yeni tedavilerin kullanılması; bu hastalıktan muzdarip kişilerin tedavisinin daha etkin yapılabilmesine, bu kişilerin sosyal ve iş yaşamına geri kazanılabilmelerine olanak sağlayacaktır.
Vücutta dolaşım sistemi arter (atar damar) ve ven (toplar damar) sistemi olarak tanımlanır. Ayrıca lenf damarları da vardır. Yani vücutta 3 adet BORU SİSTEMİ mevcuttur:
1- Atar damarlar (ARTERLER, içinde oksijeni yüksek, temiz kan taşır. Kalpten çıkan temiz kanı dokulara ve hücrelere götürür).
2- Toplar damarlar (VENLER, içinde oksijeni az, kirli kan taşır ve dokuda kullanılan temiz kandaki oksijen düşünce, o kanı alır önce kalbe sonra akciğere götürür ki, kanın oksijeni nefes almakla tekrar artsın)
3- Lenf damarları (LENFATİK DAMARLAR, içinde kan taşımaz yalnızca BEYAZ renkli lenf sıvısını taşırlar).
Lenf sıvısı ve lenf damarları vücudun savunma sistemini oluşturur. Bu sistem içinde lenf damarları, lenf bezleri (nodları), bademcik bezleri (tonsiller), dalak ve timus bezi gibi anatomik kısımlardan oluşur. Lenfatik sistemin temel fonksiyonu dokuların sıvı dengesinin ayarlanmasıdır. Lenf damarları belirli bölgelerde yerleşen lenf bezleri ile bir bütün olarak çok geniş ve karmaşık yapılı bir sistemdir.
LENFÖDEM NEDEN OLUŞUR?
Hücreler arasındaki sıvının miktarı başlıca iki faktöre bağlıdır:
1- Hücreler arası sahaya giren sıvının hacmi (lenf sıvısı üretim hızı)
2- Hücreler arası sahadan uzaklaştırılan sıvının hacmi (lenf sıvısı uzaklaştırma hızı).
Normal koşullar altında dokuda hücreler arası düzeyinde yaşanan bu sıvı döngüsü esnasında üretilen lenf sıvısı hacmi ile, lenf sıvısının dokudan uzaklaştırılma hızı arasında bir eşitlik söz konusudur. Böylece doku şeklini ve fonksiyonunu korur. Uygun çalışan toplar damar ve lenf damarı ile hücreler arası lenf sıvısı dengededir. Ancak sistemde olan değişiklik sıvı taşınmasını bozar ve o bölgede lenf sıvısı artar, işte bu duruma LENFÖDEM denir.
Lenf sıvısının ortamdan alınmasını belirleyen en önemli durum lenf damarları tarafından taşınabilen sıvının hacmidir. Bu hacmin en üst değeri altındaki hızlarda üretilen lenf sıvısı, artmış hacimde olsa bile, hücreler arası sahada herhangi bir sıvı birikimine izin vermeden dokudan uzaklaştırılacaktır. Ancak taşınabilen en üst hacmin üzerindeki hızlarda lenf sıvısı üretimi veya taşıma hacmindeki kayıplar, kaçınılmaz olarak hücreler arasındaki sahada kalan artık sıvı hacminin artışı ile sonuçlanacaktır. Bu sorun, lenfödemin nasıl oluştuğunu anlamakta ve başka hastalıklardan ayırmada önemlidir.
Ödem; hücreler arası sahaya giren sıvının hacminin artması, hücreler arası sahadan uzaklaştırılan sıvının hacminin azalması veya her ikisi sonucu oluşur. Genel anlamda ödem dokuda üretilen lenf sıvısının, lenfatik sistemin taşıma kapasitesinin üzerine çıkması sonucu oluşurken, lenfödem çeşitli bozukluklar sonucu azalmış lenfatik taşıma kapasitesi neticesinde meydana gelir.
Protein ve büyük moleküllerden zengin lenf sıvısının azalmış taşınması sonucunda dokuda birikmesi; bir yandan dokunun içeriğini değiştirerek diğer yandan yangı süreçleri tetikleyerek lenf üretim hızını arttırır. Bu durum sürecin ilerleyici bir doğa kazanmasına yol açar; tekrarlayan lenfanjit (lenf damarı iltihabı) atakları, lenf kanalları ve kılcal kan damarlarında görülen pıhtı, deri altındaki dokunun bağ dokusu ile kaplanması mevcut lenf damarlarının daha ileri derecede hasar görmesine, tıkanmasına ve lenf sıvısının atılmasının giderek azalmasına yol açar. Artan lenf sıvısı üretim hızı ve azalan lenf sıvısı temizliği geri dönüşümsüz kronik tablonun oluşumundan sorumludur. Lenfödem gelişimi durağan bir durum olmayıp, dinamik ve aktif şekilde değişen ileryici ve bozucu etkileri olan bir hastalıktır ve tüm süreç aslında bir KISIR DÖNGÜ gibi devamlı birbirini bozarak ilerler.
Ещё видео!