Merhaba, öncelikle - Videoyu beğenmeyi, bir like + yorum yapmayı ve Gökçeada’yı seven ya da seveceklerle paylaşmayı unutmayınız 😊
Adaya 2017 yılında ailecek tatile gittiğimiz zaman âşık olduk. “Ya hep Bozcaada'ya gidiyoruz, neden hiç Gökçeada'ya gitmedik?” diye sorduk kendimize ve o yıl yıllık tatilimizi Gökçeada'da yapmaya karar verdik. Ardından da olan oldu ve yeni yuvamızı aldık. Biz adayı sezondan çok ilkbahar ve sonbaharda seviyoruz. Resmen bir tılsımı var adanın. Doğal, bozulmamış bir ege cenneti. Havalar açık olduğunda kardeşi Semadirek (Σαμοθράκη) ile selamlaşırlar. Aşağıda biraz adanın koylarını ve köylerini açıklama çalıştım.
İyi seyirler,
0:18 - Yıldız Koyu
2:17 - Kaleköy
3:59 - Kaleköy Liman
7:16 - Eski Bademli
10:13 - Kuzu Limanı
13:39 - Havaalanı Yolu
14:00 - Aydıncık Plajı (Kefalos)
16:42 - Laz Koyu
19:30 - Tepeköy
21:48 - Dereköy
23:56 - Pınarbaşı
25:42 - Gizli Liman
Not 1: Bu drone çekimleri bir yıl içinde farklı zaman dilimlerinde yapıldı.
Not 2: merak edenler için, çok meşhur olduğu için Zeytinli Köyü koymadım. Bana artık çok turistik geldiği için pek keyif almıyorum oradan. Bir de Şahinkaya, Yeni Bademli köyleri de bana çok otantik gelmediği için koymadım, lütfen mazur görün.
Yıldız koyu sezonun %90'ında dalgalıdır diyebiliriz. Ada genelde hep kuzey ve kuzeybatıdan rüzgar alıyor. O sebeple kuzeyde Marmaros (ileride bahsederim) kuzey batıda yıldız koyu sürekli rüzgar alıyor. Genelde merkeze yakın olması sebebiyle çok kalabalıktır. Sakin olduğu günlerde (hem insan hem de dalga anlamında) palet-şnorkel yapmayı severim çünkü Türkiye'nin ilk ve tek Sualtı Milli Parkı orada. Bu sebeple de su altı canlılık açısından oldukça zengin. Palet ve Şnorkel ile birçok çeşit su altı canlısını suyun yüzeyinden bakarak görebilirsiniz.
Kaleköy, Adaya geldiğimizde kaldığımız ilk köydür. Bir diğer sevdiğim yer “Mustafa'nın Gayfesi”. Burayı da ancak yazın pek sevmem. Kışın inanılmaz keyifli bir yerdir. Özellikle soba yanarken, sobanın üzerinde ekmek kızartmak çok keyiflidir. Kahvaltısı da oldukça lezzetlidir bence. Bunun dışında “Poseidon” en meşhur restoranlarından biridir çünkü gün batımı manzarası buradan çok güzel seyredilir. Ancak meşhur olmasından dolayı sürekli kalabalıktır ve yer bulmak oldukça zordur ve tuzludur 😊. Adada güneşin battığı en güzel köydür. O sebeple de herkes gün batımını seyretmek için Kaleköy’e gider. Size de önerim, kamp sandalyelerinizi alarak Poseidon yolundan kale harabelerinin oraya çıkmanız ve güneşi orada batırmanız olur. Güneş tam olarak genelde Semadirek (Σαμοθράκη) adasının arkasından batar. O yüzden çok güzel bir görüntü çıkar ortaya.
Kimse söylemez ama bence güneşin batışını seyretmek için gidilecek en güzel yerlerden bir tanesi de Eski Bademli köydür. Köye girmeden ana yolun bitiminden harika bir güneş batımı seyredebilirsiniz.
Kaleköy Limanı, Yazın en kalabalık yer diyebilirim. Yaz akşamları özellikle sahildeki restoranlardan eşiniz ve dostluğunuz ile birlikte bir şeyler yiyip içebilirsiniz. Benim en favorilerim eskiden kışın gittiğim “Adada Dört Mevsim Restoran” idi ama kapandı. Eleni de keyifli bir mekandır. Limanın sağına doğru balıkçı teknelerini görürsünüz.
Eki Bademli Köyü, benim adada en çok sevdiğim köydür. Köyün arkasına doğru tarihi Çamaşırhane, kocaman bir çınar, harika bir manzara vardır. Köy kahvesi ve 1-2 şirin kafe bulunur içinde. (Stenada’yı öneririm) Ayrıca gördüğüm kadarıyla bir de taş otel varmış. Kilise olan meydanda çocuklar saklambaç oynar. O sokaklarda yürümeyi çok severiz.
Kuzu limanı vapurun yanaştığı limandır. Sağ tarafına doğru halk plajı var ama önermiyorum.
Kefalos plajı çocuklar ve şezlongçular için idealdir. İncecik kum ve bol bol işletme vardır. Rüzgâr sörfünün her çeşidi yapılır ve çok popülerdir. Merkezden 15-20 dakikada ulaşırsınız.
Laz koyunu çok severim ama ilkbahar ya da sonbaharda. Aşırı kalabalık oluyor ve tek bir işletme var, o da tahmin edeceğiniz üzere Laz 😊
Tepeköy gerçek tam bir Rum köyüdür. Zeytinli turistik, eski bademli zengin Türk köyü bence. Tepeköy’e gidin, Rum kahvesine oturun ve yerel şeyler tadın. Burada 2-3 tane Rum tavernası da var. Güzeldir.
Dereköy’ün hikayesi çok acıklı. Biraz araştırın ama döneminin en büyük Türkiye köylerinden biriymiş. İçinde sinemalar, kafeler, ürün yerleri, çamaşırhaneler vb zengin bir köymüş. Şu an harabe ve tek tük yerleşim var. Adada kalan birkaç yüz Rum halkı şimdi bu köy için Unesco’dan koruma almaya çalışıyor.
Pınarbaşı’na baharda gidin, kitabınızla gidin, oradaki büyük çınara şarkı-türkü söyleyin.
Gizli liman ben en çok sevdiğim plaj ve denizdir. Suyunu Assos – Kadırga’ya benzetirim. Çok uzun bir plaj ve gizli saklı mağara ve koyları var etrafında. Her çeşit insan var ama birbirlerine saygılıdır insanlar. Haşemayla da giren var, birasını içip bikiniyle de giren var. Olması gereken de bu.
Şelale bile var adada. Mart - Nisan dönemlerinde gidin. Bu yol üzerinde de Marmaros şelalesi yolunda Marmaros koyu da var ama yollar çok bozuk. Aracınıza zarar verebilirsiniz.
Ещё видео!