Bu videoda, Türk televizyon ve sinemasının güçlü kadın karakterlerinden biri olan Rojda Demirer'i daha yakından tanıyoruz! Kendine özgü duruşu ve samimi yaklaşımıyla herkese ilham veren Demirer, hayatına dair önemli detayları paylaşıyor. Herkesin sevdiği, "Bu kadın iyidir" önyargısı ve toplumun kadınlara bakış açısını ele alırken, gerçek güzelliğin sadece dış görünüşle değil, kalp ve içsel güzelliklerle ilgisi olduğunu vurguluyor. **Rojda Demirer**, güzelliğin estetikle sınırlandırılamayacağını, asıl önemli olanın kalpten gelen güzellik olduğunu söylüyor.
Diyarbakırlı olmasına rağmen, kalıplara girmeyen, dünya insanı olmayı tercih eden bir isim. Diyarbakır’ın yemeklerini çok sevdiğini belirten Rojda Demirer, acı yemeklerin vazgeçilmezi olduğunu ifade ediyor. Ancak, onun için kalıplar ve etiketler önemli değil. Kendisini sadece "dünya insanı" olarak tanımlıyor.
Ankara doğumlu olan Demirer, çok küçük yaşta babasını kaybettikten sonra annesinin ona piyano hocası tutarak zihnini dağıtması, onun sanatla tanışmasına vesile oldu. Sonrasında seslendirme sınavlarına katıldı ve 1000 kişiden 30 kişinin seçildiği bu alanda önemli deneyimler kazandı. TRT Çocuk kanalında ilk kez izleyiciyle buluştu ve Didem Balçın ile tanıştı. Bu tanışma, iki dostun yıllarca süren dostluğunun başlangıcını oluşturdu. "Gerçek dost, delidir, sırdaştır" diyerek, bu kardeşlik ilişkisini hala sürdürüyor.
30 yılı aşkın bir süredir oyunculuk yapan Rojda Demirer, her projede katkı sağlamasının ardındaki nedeni açıklıyor: Kendini mesleği dışında başka alanlarda yormamak! Hobisini mesleğine dönüştüren Demirer, oyunculuğun yanı sıra çikolataya olan tutkusuyla da tanınıyor. Yoğun bir çalışma döneminde çikolata işine girmesi, ona başka bir yaşam alanı açmış. Çikolata ile ilgilenmenin ona keyif verdiğini belirtiyor.
Rojda Demirer, oyunculuk sayesinde kişisel sınırlarını aşmayı başardığını ifade ediyor. Çekingen bir çocukken, rol aldığı karakterlere büründüğünde bambaşka birine dönüşüyordu. Kendi çevresinde sosyal biri olduğunu ancak yeni bir ortama girdiğinde çekingen kaldığını da vurguluyor. Rolünü bitirdiğinde ise kendi hayatına dönüp, izole bir yaşam sürüyor.
Son 5 yıldır Ulaş Bey ile ilişkisini sürdüren Rojda Demirer, evli olmadıklarını, ancak birbirlerine eş gibi yaşadıklarını söylüyor. "Ben onun eşiyim, o benim eşim, Helen bizim kızımız!" diyerek, geleneksel tabuları hiçe sayan bir bakış açısı sergiliyor.
Rojda Demirer, 5 yıl sonra hayatında daha yavaşlamış ve anı kaçırmayan bir insan olmayı arzuluyor. "Anıları kaçırmamak lazım" diyerek, hayatın hızlı geçişine dikkat çekiyor.
Hayvanlar, Demirer için bir rahatlama kaynağı. Kedileri ve köpekleriyle vakit geçirmeyi çok seven Rojda Demirer, bir köpek daha sahiplenmiş. Sahiplenmenin önemine vurgu yaparak, herkesi bu konuda duyarlı olmaya çağırıyor. Yeni yasa hakkında üzüntüsünü dile getiriyor ve toplumsal sorumluluk taşımanın gerekliliğini belirtiyor.
Son zamanlarda gündemdeki toplumsal sorunlardan, özellikle kadın cinayetleri ve ekonomik krizden duyduğu rahatsızlığı dile getiren Rojda Demirer, bu olayların mutluluğunu etkilediğini söylüyor. Bu dönemde, rahatlamanın giderek zorlaştığını belirtiyor. İçinde tutamayan bir insan olduğunu ve sinirlendiğinde hemen konuştuğunu, aksi takdirde o kişiyi hayatından çıkardığını ifade ediyor.
#rojdademirer #sibelarna #neolursanolrahatol #ünlüler #evlilik #magazin #didembalcin #çakallarladans #şevketçoruh
Ещё видео!