“Tabii ki üzücü ama şunun altını çizelim. Arda Turan da olsanız dünyanın en büyük futbolcusu da olsanız kendinizden büyük insana kesinlikle böyle davranmamanız gerekir. Ben Arda Turan adına Bilal Meşe’den özür diliyorum. Ama gazeteciliğinden ötürü asla değil. Yazdığı yazıları merak edip yeniden baktım. Onur, haysiyet, şeref, namus falan karıştırmışlar yazılarda. Bu tabii ki kavga etmeyi gerektirmez ama gazeteciler de kendine gelecekler.
Arda bıraktı herkes rahatladı ama bir spor adamı olarak çok üzgünüm. Evet, doğru bir şekilde yollar ayrıldı. Ama şu da var. Volkan Babacan’ı ne yapacağız? Avrupa Şampiyonası’na baktığımızda sonrasında bunun yaşanacağı belliydi. Arşivden bakabilirler açıklamalara. Arda döndü, ‘Oynattım ama içime sinmedi’ dediler. Ben de şöyle demiştim. ‘Ya Arda, ya hoca, ya da hep beraber bırakmalılar. Bırakmadıkları sürece bu takımdan bir şey olmaz.’
O dönemi hatırlayalım; sabah akşam hakaret ediyorlardı. Bizim yaptığımız röportajda saygıyla cevap vermişti. Arda’nın yaptığı ne kadar yanlışsa Türkiye’nin yetiştirdiği en büyük değerlerden birine iftira atamazsınız. Bein Sports’da müdürlük yapan arkadaş bana iftira atan haber yapmıştı. Kalp krizi geçirdim.
Arda mertçe çıktı aslan gibi konuştu, futbolculuğundan çok adamlığıyla anılmak istemesi doğru bir davranış. Bir de şu nokta var. Gazetecinin ne işi var milli takım uçağında? Eskide kaldı o işler; gazeteci takımla aynı uçakta gidemez. Adamı oturtursanız böyle olur. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır.
Sonuçta bunların hepsi genç insanlar. Peki, Volkan Babacan niye orada? Faturayı Arda’ya çıkardınız. Bu çocuğun günahı; Türkiye’nin gelmiş geçmiş en popüler ismi olması. Arda, futbolculuğundan çok adamlığıyla hatırlanacaktır ve bu yönüyle bir kahramandır. Rıdvan olarak Bilal Meşe’nin yaşından dolayı özür dilerim ancak gazeteciliğinden değil. Taşeronluk yapıyorlar.”
Ещё видео!