Ayrıcalıklardan yararlanmak için bu kanala katılın:
[ Ссылка ]
Cevat Şakir Kabaağaçlı, 17 Nisan 1890 tarihinde babasının yüksek komiser olarak görev yaptığı Yunanistan, Girit’de dünyaya geldi. Kabaağaçlı, Girit ve Atina'da sefirlik ve valilik yapan Ferik Mehmed Şakir Paşa ile Sare İsmet Hanım'ın oğluydu.
amcası sadrazam Cevat Şakir Paşa, dedesi Şurayı Askeri Dairesi Reisi Miralay Mustafa Asım Bey'dir.
Kabaağaçlızâdeler, soyu Antalya vilayetinden Elmalılara uzanan güçlü bir aileydi. Devlet işlerinde birçok önemli vazifeler üstlenen ailenin en parlak dönemi Ahmet Cevad Paşa'nın sadrazam olarak atanmasıyla olmuştu. Şakir Paşa, Afyon'un eski bir ailesine mensuptu. Dedeleri arasında din bilginleri ve meşhur hattatlar vardı. Ağabeyi Ahmed Cevat Paşa, İkinci Abdülhamid'in sadrazamlığını yani başbakanlığını yapmıştı.
Ağabeyiyle beraber askeri okuldan mezun olduktan sonra Erkánıharp Mektebi'ni yani o zamanın Harp Akademisi'ni de bitirerek kurmay subay oldular. Sonra vazife icabı imparatorluğun dört bir yanını dolaştılar. Bir yandan askerlik yapıyor, bir yandan da ardarda kitap çıkartıyorlardı. Zamanla her ikisi de ‘‘Paşa’’oldu, ağabey 1891'de sadrazamlık koltuğuna oturdu ve kardeşini Atina'ya büyükelçi olarak gönderdi. Şakir Paşa, Girit'te bulunduğu sırada Sare İsmet adında bir hanımla evlendi ve ikisi erkek dördü kız, altı çocuğu oldu. yazara, iki evliliğinden de çocuğu olmayan ve onu kendi çocuğu gibi seven amcasının ismi verildi. Cevat Şakir'in çocukluğu babasının memuriyeti dolayısıyla beş yaşına kadar Atina Faleron' da geçti, daha sonra ailece İstanbul Büyükada'ya yerleştiler.
Ağabeyi Sadrazam Cevat Paşa bu arada sadrazamlıktan alınmış, askeri vazifelerle derken Şam'a yollanmış, İstanbul'a dönebilmesine Şam'da verem olması üzerine izin verilmiş ve henüz 49 yaşındayken hayata veda etmişti.Ağabeyinin bu acı kaderi Şakir Paşa'yı derinden etkiledi. Sarayla bütün alákasını kesti, görevlerinden ayrıldı ve ailesiyle beraber Büyükada'daki köşküne çekildi.
Cevat Şakir, altı çocuklu ailenin en büyük evladıydı. Ailesinin tüm fertleri sanatta yetenekliydi. Sırasıyla dünyaya gelen Hakkiye, Ayşe, Suat, Fahrelnisa ve Aliye adlı kardeşlerinden Fahrelnisa resim alanında, Aliye gravür alanında üne kavuştu; Hakkiye’nin kızı Füreya Koral, ilk Türk kadın seramikçi oldu; Fahrelnisa’nın çocukları Nejad Melih Devrim ressam; Şirin Devrim ise tiyatrocu oldu.
Çocukluğu, babasının görevli olduğu Atina ve Büyükada'da geçen yazar, İlköğrenimini Büyükada Mahalle Mektebi’nde, ortaöğrenimini Robert Kolej’de tamamladı. İngilizcesi ileri olduğu için Robert Koleji'nin hazırlık sınıfını okumadan birinci sınıfa alındı. yazı yazmaya Robert Kolejde okurken başladı. İlk yazısı aynı yıl İkdam gazetesinde yayımlandı. Bu, İngilizceden tercüme bir yazıydı. Robert Kolejini derece ile 1907 yılında tamamladı.
Oxford Üniversitesinde "Yakınçağ Tarihi" eğitimi gören Kabaağaçlı, 1913'te İtalyan bir kadınla evlenerek bir müddet İtalya'da yaşadı. Usta yazar 1914'te Türkiye'ye döndüğündeDiken, Resimli Gazete, Resimli Ay, İnci gibi dergilerde yazılar yazdı, kapak resimleri ve süslemeler yaptı, karikatürler çizdi. Cevat ile babasının arasının iyi olmadığı, Üstelik, İtalya'da hamile bıraktığı Aniesi adında bir kızı nikáhına alıp İstanbul'a getirince babası küplere binmişti.
#halikarnasbalıkçıcı #halikarnas #cevatşakirkabaağçlı
Ещё видео!