Çok şeye sahip olmak mı yoksa az şeye ihtiyaç duymak mı önemli?
The Story of the Mexican Fisherman English Subtitled
#MeksikalıBalıkçınınHikayesi #TheStoryoftheMexicanFisherman #Drone
***Türkçe seslendirmeye mizansen eklenmiştir, İngilizce altyazı ile senkronize değildir.
Seslendirme: Solan Zey
Bir bankacı tatile gider. Küçük, şirin bir sahil kasabasına… Rıhtımda dolaşırken iskeleye bağlı bir sandal görür. İçinde taze tutulmuş balıklar vardır. Bir de uyuklamakta olan bir balıkçı. Hemen fotoğraf makinesiyle bu güzel kareyi yakalamaya çalışır bankacı. “Bir şu açıdan, bir bu açıdan çekeyim, bir tane de instagram için” derken onun çıkardığı gürültüden balıkçı uyanır. Esneyip, gerinirken, bankacı “yerel halkla kaynaşma çabaları” kapsamında bir laf atar.
“Balık tutmak için çok güzel bir gün değil mi?”
Balıkçı pek oralı olmaz.
“Tekrar denize açılmayacak mısınız?”
Balıkçı “ı-ıh” der.
“Neden? Hasta filan mısınız yoksa?”
Balıkçı “yooo” diye cevap verir. “Gayet iyi hissediyorum.”
“O zaman niye balığa çıkmıyorsunuz?”
“Daha bu sabah çıktım da ondan. Tuttuklarım bana bugün de yeter, yarın da…”
Bankacının yüzünde belli belirsiz bir gülümseme bir “aşmışlık ifadesi” görülür. Balıkçının yanına oturur, elini omzuna koyar ve en yardımsever ses tonuyla konuşmaya başlar…
“Bakın ben Harvard’da MBA yapmış bir yatırım bankacısıyım. Girişimcilik konusunda size bir kaç tavsiyede bulunmama izin verin lütfen. Neden günde bir kez yerine iki kez balığa çıkmıyorsunuz? Ya da üç kez. Güzel günlerde dört kez?”
Balıkçı kafasını kaşıyarak sorar: “peki ya sonra?”
“Düşünsenize. Üretim kapasitesini 4-5 kat artırmış olursunuz. Birikimlerinizi kullanarak 1 yıl içerisinde motorlu bir kayık alırsınız. 2 yıl içerisinde kayık sayısını ikiye çıkartırsınız. 3-4 yıl içinde büyük bir balıkçı teknesine sahip olursunuz.”
Balıkçı ilgilenmiş bir yüz ifadesiyle tekrar sorar: “peki ya sonra?”
“Daha çok balık, daha çok kazanç demek. Kazancınızın bir kısmını tekrar yatırıma döndürüp balıklar için bir soğuk hava deposu satın alırsınız. Depoyu ipotek gösterip bankadan kredi çekersiniz ve yeni insanları işe alıp filonuzu genişletirsiniz. Önce bir balık işleme tesisi, sonra da bir konserve fabrikası yaptırırsınız. Tabi işlerinizi buradan yönetmek zorlaşacağı için büyük kentlerden birine göç etmeniz gerekecek. Oradaki gökdelenlerden birine yönetim merkezinizi taşıdıktan sonra hemen altındaki AVM’de de bir balık restoranı açıp onu da “franchise” yaptın mı…”
Balıkçı heyecanla bir soru daha sorar.
“Tüm bunları yapmak ne kadar sürer?”
“20 bilemedin 25 yıl…”
Balıkçı bir kez daha aynı soruyu sorar: “Peki ya sonra?”
“…sonra emekliye ayrılıp, şirin bir sahil kasabasına yerleşirsiniz. Denizin kıyısında, güneşin altında keyifle uyuklayabilirsiniz.”
Bu kez balıkçının yüzünde belli belirsiz bir gülümseme bir “aşmışlık ifadesi” görülür.
“E sen yanıma gelip de bunları anlatana kadar ben de zaten onu yapıyordum. Denizin kıyısında, güneşin altında keyifle uyukluyordum.”
The American investment banker was at the pier of a small coastal Mexican village when a small boat with just one fisherman docked. Inside the small boat were several large fin tuna. The American complimented the Mexican on the quality of his fish and asked how long it took to catch them.
The Mexican replied, “Only a little while.”
The American then asked why he didn’t stay out longer and catch more fish.
The Mexican said he had enough to support his family’s immediate needs.
The American then asked, “But what do you do with the rest of your time?”
The Mexican fisherman said, “I sleep late, fish a little, play with my children, take siesta with my wife, Maria, stroll into the village each evening where I sip wine and play guitar with my amigos. I have a full and busy life.
The American scoffed. “I am a Harvard MBA and could help you. You should spend more time fishing and with the proceeds, buy a bigger boat, and with the proceeds from the bigger boat, you could buy several boats. Eventually, you would have a fleet of fishing boats. Instead of selling your catch to a middleman, you would sell directly to the processor, eventually opening your own cannery. You would control the product, processing, and distribution. You would need to leave this small coastal fishing village and move to Mexico City, then LA and eventually NYC, where you will run your expanding enterprise.
The Mexican fisherman asked, “But how long will this take?”
To which the American replied, “15 to 20 years.”
“But what then?”
The American laughed and said that’s the best part. “When the time is right, you would announce an IPO and sell your company stock to the public and become very rich; you would make millions.”
“Millions?” asked the fisherman. “Then what?”
The American said, “Then you would retire. Move to a small coastal fishing village where you would sleep late, fish a little, play with your kids, take siesta with your wife, stroll to the village in the evening, sip wine, and play guitar with your amigos!”
Ещё видео!